Dilara PEKER

Blogger tarafından desteklenmektedir.
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • KATEGORİLER
    • Alışverİş
    • Bakım
    • Güzellik
    • KİşİSEL
    • Sağlık
    • Ürün İnceleme
  • İletİşİm
Merhabalar,

Uzun zamandır fondöten yazısı yazmadığımı farkettim. Vadettikleriyle daha ülkemize gelmeden ünü yayılan Maybelline Fit Me fondötenini incelemenin zamanı geldi diye düşünüyorum.


Fit me fondöten; karmadan yağlı ciltlere kadar uzanan cilt tipleri için tasarlanmış, matlık sağlayan, gözenekleri gizleyen, ciltle kusursuz bütünlük sağladığını iddia ediyor.

Karmadan yağlı ciltlere kadar uzanan cilt tipleri için uygun mu?

Ben T bölgesi yağlı, yanak kısımları ise kuru ve sivilce izleri olan bir cilde sahibim. Yağlı ciltlerin istediği kadar mat durmayan, karma ciltler için belki sayılabilecek, kuru ciltlerin ise kesinlikle uzak durması gereken bir fondöten.


Matlık sağlıyor mu?

Fondöteni ilk sürdüğünüz zaman kesinlikle mat bir görüntüyle karşılaşmıyorsunuz. Sünger ile uyguladıysanız eğer hafif ıslak bir görüntü bile karşınıza çıkabiliyor. Zamanla ciltte pudralaşıyor ve matlık sağlıyor. Şunu da eklemeliyim bu zamana kadar kullandığım mat fondötenlerin hiç birisine benzemiyor, bence yeteri kadar mat durmuyor. Yağlı ciltlerin istediği matlığı verdiğini sanmıyorum. Benim karma cildimde bile gün içinde inanılmaz derecede parlama yaptı!


Gözenekleri gizliyor mu?

Matlık sağlayan fondötenlere göre yapısı oldukça ince ve akışkan. Bu yüzden diğer fondötenlerden 1-0 önde başlıyor olsa da kapatıcılığı benden sınıfta kaldı. Gözenekleri kapatması da bu nedenle pek mümkün olmuyor.


Ciltle kusursuz bütünleşiyor mu?

Bahsettiğim gibi ürün ince yapılı, kapatıcılığı matlık sağlayan diğer fondötenlere göre az. Herkesin fondöten arayışı farklı olabilir tabi ki. Benim fondöten de aradığım cildimde ki kızarıklıkları ve sivilce lekelerimi  kapatması, T bölgemi ise matlaştırmasıdır.

Ürün sadece matlık isteyen, kapatıcılık kısmıyla çok fazla ilgilenmeyen kişilerin hoşuna gidecektir eminim. İnce yapılı olması tekrar tekrar uygulayarak kapatıcılığını arttırabileceğiniz türden değil. İlk sürdüğümde istediğim matlığı sağladı. T bölgemi matlaştırırken yanak kısımlarımda kabuk kabuk durdu. Cildimdeki rengi eşitlemedi. Günü kurtarmaya yardımcı olamadı kısacası benden sınıfı geçemedi,

Sevgilerle.
Share
Tweet
Pin
Share
32 yorum
Merhabalar,

Sizlere her derde deva bir üründen daha bahsetmek istiyorum bugün; 
Organik Hindistan Cevizi Yağı

Yemekten tutunda, saçınıza, elinize, yüzünüze her yerinize süre bildiğiniz ve hepsinden de fayda gördüğünüz bir yağ düşünün. Zeytinyağının da aynı işlevleri gördüğünü söyleyebilirim. Fakat Hindistan cevizi için; o kadar da vıcık vıcık olmayan, yıkama hissi uyandırmayan ve eminim ki daha hoş kokan versiyonu diyebiliriz.

Açık konuşmak gerekirse yemeklere katmaya cesaret edemedim, sonuçta kokusu baskın bir yağ ve hangi yemeğe yakışır bilemedim. Belki bir gün sağlıklı beslenmeye falan başlarsam smootielerime koyabilirim. Buraya bir parantez açmak ve hayaller hayatlar demek istiyorum...

Şimdi başlayalım tepeden tırnağa ne için kullandığımı incelemeye.

SAÇ; 

Malum bende saç çok fazla, o yüzden tüm saça uygulayıp arındıramamaktan biraz korktuğum için genellikle duş sonrası nemli saç uçlarıma az miktarda uygulamayı tercih ediyorum. Gerçekten güzel bir parlaklık veriyor. Ama parlaklık katıyor diye siz siz olun bol bol sürmeyin sonra insanlar saçlarına ne sürdün öyle diye yadırgayan gözlerle size bakıyorlar. Saçlarımdaki değişimi görmek isterseniz Yanmış saç bakımı yazımı okuyabilirsiniz.

YÜZ: 

Bir kaç kere yüz makyajımı çıkarmayı denedim fakat hoşuma gitmedi. Cildimi fondötenden arınmış hissedemedim. Ama göz makyajını çıkarmada oldukça başarılı, waterproff maskarayı bile kolaylıkla çözüyor. Aynı işlevi vazelinde görüyor gerçi ama sonuçta bu organik bir ürün. Dudaklara sürmeyi de sevemedim çünkü dudakta hızlı emilmiyor ve o yağlı his beni huzursuz ediyor.

VÜCUT: 

Cildi nemlendirmesi muazzam. Özellikle lazer epilasyon sonrasında vücudum aşırı kabarıyor ve hindistan cevizi sayesinde yatıştırıyorum, hiç body buttera falan gerek kalmıyor alıyorum avucuma istediğim gibi sürüyorum. Ayrıca çatlaklarım oluşmasın diye önlem amaçlı karın, basen, bacak ne varsa sürüyorum. Dudaklar için söylediğimi vücut için söyleyemem çünkü ciltte emilmesi gayet hızlı.

Emilmesi kolay, verdiği nem yeterli, hissettirdiği yumuşaklık güzel, kokusu harika daha ne isterim ki!


Fiyatı; 48 TL

Fiyat olarak belki başta pahalı gibi görünebilir ama kesinlikle hemen bitecek bir ürün değil. Fiyat performans açısından da kesinlikle başarılı. Keşke yüksek paralar verdiğimiz herşeyden de bu kadar memnun kalabilsek. Dikkat edilmesi gereken önemli nokta ise aldığınız hindistan cevizinin gerçekten organik olup olmadığı. Organik hindistan cevizinin normalde katı, beyaz kıvamda olması yani donması gerekiyor. Ben yağımı şuana kadar hiç sıvı hale gelicek kadar erimiş görmedim. Ve normalde de katı halde muhafaza etmek gerekiyormuş. Bilginize hanımlar.

Sevgilerle...


Share
Tweet
Pin
Share
20 yorum
Merhabalar,

İtiraf etmem gerekirse almaktan en çok zevk aldığım şeylerde duş jelleri ilk 3'ü zorlar. Koku anlatma konusunda kendime çok güvenemediğim için bu zamana kadar duş jeli yazma konusunda çekinmiştim fakat bana bu tabuları yıktıran Creıghtons duş jelleri oldu.

Fiyatı: 7,50 TL

Kendisiyle karşılaşmamız tamamen şans eseri oldu. İndirim zamanı raflarda ne var ne yok diye bakınırken sadece koklamamla başladı herşey. Ben duş jeli konusunda çeşitliliği seven, duşunda en az 3 çeşit duş jeli bulunduran bir insanım ve bu yüzden de çok çok sevmediysem tekrar aynı ürünleri almak yerine yenilerini deneme heyecanına kapılıyorum. İşte bu ürün bana kendisini tekrar aldırttı hemde 500 ml olmasına rağmen. İlk önce Vanilya & Macadamia çeşitini deneyip kokusuna hayran kalınca diğer çeşitlerini de denemek istedim ve Mango & Papaya aromalı olanını da satın aldım.

Kokladığınızda burnunuza gelen o müthiş koku, duş sırasında sıcak suyla tüm banyonuza yayılıyor ve size keyfini çıkartmak kalıyor. Ayrıca banyo köpüğü olarakta kullanılabiliyormuş. Buradan da anlayabileceğiniz gibi köpürmesi gayet başarılı. Diğer duş jellerinin aksine jel kıvamında değil de yoğun kremsi bir kıvamda. Az miktarı bile köpürmeye yetse de miktarını kokusundan dolayı biraz abartıyor olabilirim. Durulanması kolay, Cilde verdiği kayganlık ve yumuşaklık ise uzun süreli değil malesef. Ama kokusu saatlerce teninizde kalıyor.

En azından benim için gidip bir kere koklar mısınız lütfen?
(Gratislerde bulabilirsiniz.)

NOT: Duş jelinin üzerinde bile kokusuna aldanıp sakın yemeyi denemeyiniz yazıyor siz düşünün!
Share
Tweet
Pin
Share
3 yorum

Siz de ankastre renginin mutfaklara çok yakıştığını düşünenlerden misiniz? Bu yıl ankastre renklere ilgi çok fazla: Gümüş grisi bu renk, mutfaklarda hakikaten güzel duruyor ve bulunduğu her ortama değer katıyor. En çok da buzdolabı modellerine yakıştığını düşünüyorum, ankastre renkli buzdolapları mutfakların gerçekten de havasını değiştiriyor. Bu nedenle Uğur Soğutma’nın UES 585 D2K NFI A++ isimli buzdolabı modelini görür görmez sipariş etmeye karar verdim: Ankastre renginin en şık tonunu kullanıyor.


Sevdiğim bir renge sahip olması, tek tercih nedenim değildi elbette. Uğur Soğutma’yı gayet iyi tanıyorum, 60 yıldan fazladır derin dondurucu modelleri ile soğutucu cihazlar üretiyor. Açıkçası, bu sektörde rakibi olduğunu düşünmüyorum ve buzdolabının da bir soğutma uzmanından alınması gerektiği kanaatindeyim. Hem markayı, hem de ankastre rengini görür görmez satın alma kararı vermem bundan kaynaklanıyor. Buzdolabını yaklaşık 3 aydan bu yana kullanıyorum ve izlenimlerim şöyle:
 

İç hacmi 585 litre ve fazlasıyla yeterli geliyor. Açıkçası bu büyüklükteki bir iç hacmi, çoğu marka ancak en üst düzey ve en pahalı modellerinde sunabiliyor. ’da ise standart geliyor! Buzdolabı içerisindeki şeffaf sebzelik bölümü özel, zira nem kontrolü yaparak sebzelerin daha uzun süre taze kalmasını sağlıyor. Ayrı bir “0 derece” bölümü de var, süt ve et ürünlerini bu bölüme koyarak kullanım ömürlerini uzatabilirsiniz. 

Buzdolabının no-frost özelliği var ve dondurucu bölmesinin kapasitesi tam 97 litre. Çoğu aile için fazlasıyla yeterli olacak bir kapasite bu. Isı kontrolü tamamen otomatik, bu da maksimum seviyede enerji tasarrufu yapmasını sağlıyor. Dış kapağı üzerinde bir LED gösterge var, hem çok şık duruyor ve hem de kapağı açmadan buzdolabı kontrollerine ulaşmanızı sağlıyor. Buzdolabını geceleri de kullanmayı sevenlerdenseniz hiç merak etmeyin: LED aydınlatması, toplam 5 adet temperli cam rafı mükemmel bir şekilde aydınlatıyor. Fiyatının çok üzerinde özellikler sunan UES 585 D2K NFI A++ modelini satın aldığım için çok mutluyum, mutfağım hem çok daha şık bir hale geldi ve hem de çok kaliteli yeni bir buzdolabım oldu! https://satis.ugur.com.tr/item/ues-585-d2k-nf-a/100030 adresinden siz de sipariş verebilir, ödemenizi 12 taksit halinde yapabilirsiniz. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalar,

İlk olarak videolarında beyazları kapatmak için bu ürünü kullanan Londra'da bir türk kızı, İnstagram'da ürünün Türkiye'ye de geldiğini söyleyince aklımda fikirler uçuşmaya başladı.

Hangi üründen bahsediyorum merak mı ettiniz? İnceleyeceğimiz ürün Loreal Magic Retouch.

Fiyatı; 25 TL

Spreyin ucu alışık olduğumuz spreylerin biraz dışında. Sebebi ise geniş bir alana ulaşmıyor olması. Çünkü bulaşma riski çok yüksek ve hemen sabitleniyor. O yüzden küçük küçük alanlara uygulamanız gerekiyor. Ürünün üzerinde spreyi kullandıktan sonra fön yardımı ile kurutulması gerektiği yazıyor ama bu aşamayı atlayabilirsiniz çünkü kurumasında herhangi bir sorun yaşanmıyor. Sadece ilk sıkıldığı an ellerinizle dağıtmaya çalışırsanız her yerinizi boyayabilirsiniz. Bunun dışında yağmurda vs. akma kokma yapmıyor. En güzel yanı da bu sanırım!

Henüz yaşımdan dolayı saçımda beyazlarım yok fakat erkek arkadaşım tepesinde oluşan seyrekleşmeden dolayı oldukça şikeyetçiydi. Ve bende risk alarak, bu ürün beyazları kapatıyorsa seyrekleri neden kapatmasın diyerek şans vermek istedim.

İyi ki almışım dediğimiz bir ürün oldu! Erkek arkadaşım çok memnun kaldı ama yine de eksileri var tabi ki. En büyük eksisi ise ürünü kullandıktan sonra saçınızda hafifte olsa bir matlaşma yapıyor ve gün içinde mutlaka saçlarınızı yıkamanız gerekiyor çünkü yastık yorgan ne varsa hepsini boyuyormuş! Merak etmeyin çamaşır makinasına attıktan sonra boyası çıkıyormuş.

Sevgiler..
Share
Tweet
Pin
Share
14 yorum
Daha Yeni Yayınlar
Önceki Yayınlar

Dİlara Peker

About Amalie

Sosyal Ağ

Bumerang - Yazarkafe

Instagram

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

  • KOZMETİĞE DAİR HERŞEY 1 YAŞINDA!!! İLK ÇEKİLİŞİYLE (KAPANDI)
    Merhabalar , Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bl...
  • Yıl olmuş 2021
     Merhabalar, (Artık sadece mail giriş cümlesi benim için bunu yazmak, nereden nereye... ) Yıl olmuş 2021.  En son 2019'da yazmışım geri ...
  • 1 ALANA 1 BEDAVA!! ; CİTY COLOR FAR
    Merhabalaar, Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyand...
  • YANMIŞ SAÇ BAKIMI
    Merhabalar, Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethed...
  • RİVAL DE LOOP YOUNG EYESHADOW BASE
    Merhabalar, Göz makyajı yapmayı sevenlerin elinden düşmeyen ürünlerden biriside muhakkak göz bazıdır. Göz bazını, özellikle göz kapağı yağ...

Blog Arşİvİ

. | .| . .