Dilara PEKER

Blogger tarafından desteklenmektedir.
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • KATEGORİLER
    • Alışverİş
    • Bakım
    • Güzellik
    • KİşİSEL
    • Sağlık
    • Ürün İnceleme
  • İletİşİm
Merhabaa,


Ben 23 oldum.

Doğum günüme yakın bir zamanda mutsuz edici olaylar yaşamış olsam da, bütün bunların yeni bir başlangıç olmasını istemekten başka bir şey dileyemiyorum malesef.

22 yaş,

Hayatımın en büyük cesaretini gösterdiğim bir yaş oldu. Çok sevmeyi, sevilmeyi, güçlü durmayı, sabır göstermeyi, en çokta kendimi ifade etmeyi başardığım bir yaş oldu.

Hayatımda büyük değişikler oldu. Üniversiteden mezun oldum, bambaşka bir şehirde yüksek lisansa başladım, aşık oldum, yeni bir düzen kurdum, yeni insanlar tanıdım, çok ağladım, bir o kadar da güldüm.

Benim büyüdüğüm yaş oldu 22.

Yeni yaşım bana bilgi, mutluluk, yenilikler getirir umarım.
23 bana; yeni yollar açacak, kendimi geliştirecek,  güzel başlangıçlar sağlayacak buna inanıyorum.
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalaar,

Uzun zamandır yokum yine buralarda...

Aslında şu an bile o kadar yorgunum ki.
ama yinede bu zamanlarım yazılı kalsın istedim blogumda.




İnsan; hayatı boyunca kendine hedefler koyar, hayaller kurar. Allah çirkin şansı mı verdi yoksa kalbim temiz diye mi oldu bilmem ama hayallerim hep gerçeğe dönüştü. Hayalini kurduğum hedefe adım adım yaklaşıyorum gün geçtikçe.

Kim derdi ki Dilara bir gün üniversiteden mezun olacak, üstüne birde yüksek lisansa başlayacak! diye. Evet oldu. Hep dilimde olan ama asla gayret göstermediğim, bir kaç denemeden sonra da hayallerinin yıkıldığı, kendini yetersiz hisseden bu Dilara, yüksek lisansa başladı. Hem de ilk yılında, Samsun'da, evinden bilmem kaç kilometre uzakta.

İstemek başka,yaşamak başkaymış onu anlıyorum şu sıralar. Üniversite zamanlarına hiç benzemiyor, göründüğü kadar hafife alınacak bişey de değilmiş. Gecem gündüzüme karışıyor diyemesem de
sabah 9 akşam 5 benim için ne demek siz düşünün...

Sen Antalya'dan kalk Samsuna yüksek lisans yapmaya gel, oldum mu artık karadenizli. Onun dışında Samsun gerçekten güzel şehir, karadenizdeymişsin gibi hissetmiyorsun bildiğin metropol. Ama gel gelelim ki çok fazla kafamın uyuşacağı insan yok gibi gözüküyor. Eğer öyle olursa burada hayat baya zor gibi görünüyor. Gerçi sunumlardan, okuldan bana sosyalleşmek için zaman kalırsa tabi ki.

En başta da dediğim gibi buraları boşladım biraz ama en kısa zamanda düzenimi oturtup yazın olduğu gibi sıklıkla yazmayı planlıyorum.

Hayatım değişiyor! burası hep aynı kalıyor. Sevgiler...
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhaba kızlaar,

İlk çekilişimde, birinci yılımda beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim.
Çekiliş vesilesiyle beni tanıyanlar; umarım yazılarımı, paylaşımlarını sevmişsinizdir, çekilişle birlikte son bulmaz umarım tanışmışlığımız. 

169 geçerli katılım oldu.
Ve;


Kazanan Aysel Gürel oldu.
Mail yoluyla bana ulaşmanızı bekliyorum. Ulaşılmadığı takdirde çekiliş yenilenecektir.
 dilarapeker123@gmail.com

NOT: İnstagram'da paylaşmıyorum çünkü blogumu takip eden birisinin olmasını ümit ediyorum.
Sevgiyle kalın.
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalar,

Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bloglara bakınca aslında yeni sayılır. İlk önce makyaj üzerine videolar izleyerek başladım, daha sonra merak ettiğim ürünleri internette araştırırken buldum kendimi. Farkında olmadan aktif bir blog okuyucusu olmuştum. 

Blog açmak; istediğim ama beceremeyeceğimi düşündüğüm birşeydi. Beceremeyeceğimi düşündüm çünkü pahalı markalar kullanmıyordum, koleksiyonlarım yoktu, uygun fiyatlı ürünlerin insanların dikkatini çekmeyeceğini düşünüyordum. Başlarda kendi kendime yazdım okudum. Yılmadım. Azda olsa zamanla beni okuyan, yorum bırakan, teşekkür eden insanlar oldu. Hiç görmediğim insanlarla samimi arkadaşlıklar kurdum. Aslında korkulacak da bişeyi yokmuş buranın. Ve bir yıl geçmiş ben bu maceraya atılalı. Pişman olmadım asla. 

Yazılarımla ulaşabildiğim insanlara teşekkür etmek istedim ve bu vesileyle sizler için kendimce bir çekiliş hazırladım.



Sizlere hediye etmek istediğim ürünler

Garnier - Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu
Benri - 80'li Kare Makyaj Temizleme Pamuğu
Rival De Loop - 01 Natural Liquid Make-up Fondöten
Rival De Loop - Maximum Eyes Mascara
Emily - 201 Numara Dudak Kalemi
Maybelline - Baby Lips Pink Punch
Golden Rose Paris - 211 Numaralı Oje
Flormar - 246 Cream Silk Oje
Essence - Kalemtraş

Umarım hediyeleri beğenmişsinizdir.

Çekilişe katılmak için;
Blogumun izleyicisi olmanızı istiyorum, tek zorunlu şartım bu. 

Ek haklara sahip olmak için ise;
Eğer blogunuz var ise blogunuzda yukarıdaki fotoğrafla birlikte paylaşmanızı istiyorum. Paylaştığınız takdirde +2 hak daha kazanacaksınız.
İnstagram da beni takip ederseniz +1 hak, 
İnstagram da #kozmetigedairhersey1yasinda #cekilisvar #cekilis hastagleriyle yine yukarıdaki fotoğrafı paylaşırsanız +1 hak sizin oluyor.
NOT: İnstagramda profili kapalı olanlar, beni takip ederek +1 hakka sahip olabilirler.
NOT: Çekilişin sonlanış tarihini katılıma göre belirleyeceğim.
Toplamda 5 hak elde ediyorsunuz. Paylaşımlarınızı yorum olarak bırakırsanız sevinirim

Sizleri seviyorum, bol şans.




Share
Tweet
Pin
Share
58 yorum
Merhabalar,

Yeni yıla şunun şurasında ne kaldı ki dimi?

Her yerde muhteşem süslenmiş yılbaşı ağaçları görüyoruz. Yeni yıl havası beni aşırı mutlu ediyor, her yer ışıl ışıl ve mutluluk dolu. Bence yılbaşı ağacı ne kadar süslüyse o kadar şık duruyor. O yüzden bende sıfır maliyetli yılbaşı süsleri yapmanın faydalı olacağını düşündüm. Her evde mutlaka bulunan malzemelerle yılbaşı ağacı süsleri yapacağız beraber.

3 Boyutlu Yıldız Yapımı:

-Makas
-Gazete, dergi, renkli karton (elinizdekilere bağlı)
-Renkli ip

Hepsi bu kadar.


Ben gazete kullandım. Boydan boya şerit şeklinde gazeteyi kesip, düğüm yapar gibi katlayıp beşgen şekline getirdim. (Düğüm haline getirirken diğer uçta da az miktarda gazete bırakın, beşgeni tam köşeden başlatmayın!) Daha sonra eşit olacak şekilde şerit halindeki gazeteyi beşgene doladım. En son kısa kalan kısmı başlangıçta uçta bırakıp kıvırdığımız yere sıkıştırıyoruz. Köşelerden hafifçe bastırıyoruz. Ve yıldızımız tamam! Daha sonra iplerini takıyoruz. İşte bu kadar kolay.

Bunu seri haline dönüştürme mi ister misiniz? 
Devamı gelsin mii?
Share
Tweet
Pin
Share
9 yorum
Merhabaa,

Türkiye genelinde havalar kapalı olsa da içiniz kıpır kıpır olsun. Hepinize güzel pazarlar diliyoruum.

Öncelikle blog adresimi dilarapekerr.blogspot.com.tr olarak değiştirdim. Blog ismim aynen Kozmetiğe Dair Herşey olarak devam edicek.

Vee artıık beniimdee blog adresimiin instagramı vaar.  kozmetigedairhersey ismiyle beni instagram'da takip edebilirsiniz.

Sevgileer...

Share
Tweet
Pin
Share
3 yorum
Merhabalaar,

Öncelikle hepinize şeker tadında iyi bayramlar diliyorum.

Belki bilmiyorsunuz ama ben staj için Mersin'e geldim. Aslen Mersinliyim ama 15 yıldır Antalya'da yaşıyoruz. Bilerek stajımı bayram öncesine aldım ki bütün büyüklerimi görme fırsatım olsun istedim.

Eski bayramlar hep anlatılır ya, arefe günü telaşı, bayram tatlısı hazırlıkları, kalabalık sofralar, büyüklere ziyaretler...

Ilk defa bayramı bayram gibi yaşadım. Önceleri hep bayram gününe anca yetişirdik, bu sefer öncesinde o telaşı yaşama fırsatı buldum. Aile büyüklerinde hasta olanlar vardı, Allah şifalar versin onları görme fırsatı buldum.

Insanlar ; büyük şehirlerin, o yorucu yaşamın etkisinden kurtulamıyor. Evet, mecburuz çünkü yaşamlarımıza devam etmek zorundayız bi şekilde. Hareketli yaşamda büyüklerimizi unutmayalım, küçüklerimize uzak kalmayalım.

Hepinize şeker tadında iyi bayramlar
Share
Tweet
Pin
Share
1 yorum
Merhabalaar,

Ayağım kırıldı, vizeler başladı sonrasını finaller takip etti falan derken, finallerde bitti ve Antalya'ya dönme vakti geldi de çattı bile.

Eskişehir'de havalar ne kadar soğuk olsada Antalya yazı çoktan getirdi. Bu yaz staj yapacağım için kıyafetlerimi ona göre ayarlamak zorunda kaldım. O yüzden eşyalarım da baya baya fazlaydı. Tek başıma otobüsle dönmeyeceğim için çok mutluydum. 

Öğle saatlerinde Eskişehir'den yola çıktık. Yollar sanırım haftaiçi olduğundan sakindi. Aslında sürekli gidip geldiğim bir yol fakat bugün havanın büyüsüyle daha bi güzel geçti yolculuğum. Bende sizler için elimden geldiği kadar fotoğraflamaya çalıştım. Umarım beğenirsinizz. 



 Annem küçükken beni okula gidiyorlar diye kaldırırdı, ne çabuk büyüdük yahu!


Biz yolculuğa devam ederken bi yerlerde yağmur yağdığı aşikar.




Sadece belli arazilerde özel izinle yetiştirilen haşhaş tarlaları.



2 saat sonra Afyon'a geldik. Özdilek'te bir çay molası verdik. Kaşla göz arasında annemle Afium'u da gezdik.





Uzun bir yol boyu bizleri takip değirmenler...


Yağmurda öyle.

4 saat kadar sonra Burdur'da yemek molası verdik tekrardan.
Burdur gölünün suyu baya azalmış geldi bana.




 Bütün o yağmuru, kötü havayı sanki biz görmemişiz gibi güneşli ve sıcak bir Antalya karşıladı bizi.

Umarım beğenmişsinizdir.
Sevgileer.
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalaar,

Ay kızlar kendimi tamamen bir boşlukta hissediyorum ki sormayıın.
Bu ayağımın kırılması bana hiç mi hiç yaramadı. Evde geçirecek bolca vakit bulunca tembellik yapmaya o kadar alıştımkii okul başlayınca ne yapacağımı hiç mi hiç bilmiyorum. Boş durmayıp kendimi aşk kitaplarına verdim?!?  Neden aşk? Ay kendimi kaybettim be! ne aşklar varmış. Tabiki onlar tamamen bir kurgu üzerine yazılı. Ama insan etkileniyor arkadaş.

Zaten ayağım kırılmış, tüm sosyal hayatım sıfırlanmış durumda. Bu hiç hoş olmadıı. Evde pijamalı oturmaktan, koltuk değnekleriyle evde volta atmaktan bir hal oldum. Üstüne üstlük birde regl oldum bugün. İlk gün sebebiyle karın ağrısından kıvranıyorum. Bunun duygularım depreşmesinde ki etkisi büyük bence. Birde tam Antalya'dan dönmüşken, özüme dönmüşken eve hapsoldum. Yakın arkadaşlarımın hepsi vize haftası sonrası memleketlerine gittiler. Ha birde vize haftası atlattım bu arada. Nasıl geçtiğini ne siz sorun ne ben söyleyeyim.

Koltuk değnekleri-annem-babam üçlemesiyle üniversiteye de gitmedim demem artık. Ay ama iyiki onlar yanımdalar, yoksa kafayı yerdim evde yapayalnız. Arada bir sıkıntıdan ölünce ben, avm'ye gidiyoruz tekerlekli sandalyeyle dolaşıyorum. O halde bile girmediğim mağaza kalmıyor eheh. Yazık anneme, kadın benim sandalyemi itmekten ayakları su topladı. Belki bir kıyafet alışverişi postu hazırlarım. Ne dersiniz?

Yarın doktora gidicem, kontrol amaçlı. Umarım bir mucize olurda şu alçıyı çıkartırlar. Yoksa daha bir hafta benimle...


Share
Tweet
Pin
Share
4 yorum
Merhabalaar,

Blogu aksattım sanmayın sakın!

Sadece sınav haftam ve biraz yoğun geçiyor. Hocalarımız iki vize yapmaya karar verince bizde afalladık doğal olarak. Oyüzden de sıkı bir şekilde ders çalışmam gerekiyor. 

Bu arada da aldığım ürünleri deneme fırsatı bulmuş oluyorum. 
Şu haftayı bir atlatalım zaten Antalya beni bekliyor. Malum seçimler var #Oykullan 'maya gideceğim ve bu arada da güzel yazılar sizleri bekliyor.

Bu arada aklıma gelmişken arada böyle kozmetikten alakasız yazılar yazmam sizleri sıkmıyordur umarım? Fikrinizi benimle paylaşırsanız çok sevinir ve ona göre hareket ederim. Sizleri seviyorum, hoşçakalıın.
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhaba arkadaşlar,

Bugün sizleri bilgilendirmek adına bu yazıyı yazıyorum.

Bir çok arkadaşım beni takip ettiğini ama yazılarımın sayfalarına düşmediğini söylüyor.

Bunun nedeni ise Takip et tuşuna basmanız. Takip et tuşuna bastığınız an beni google+ sayfamda takip etmiş oluyorsunuz. Yani çevrelere eklemiş oluyorsunuz. Böylece yazılarım sayfanıza düşmüyor. Beni dilara peker olarak aratıp, benim google+'ya aktardıklarımı görebiliyorsunuz.

İzleyici olabilmeniz için yapmanız gerekenler,


  • dilarapeker123.blogspot.com.tr adresine tıklamanız.

  • Sağ köşedeki izleyiciler bölümünde '' Bu siteye katılın '' yazısına tıklayın.

  • Eğer bir google+ hesabınız varsa, ''  Zaten üyemisiniz? Oturum açın '' yazısına tıklayın.

  • Gmail adresinizi ve şifrenizi girdikten sonra, karşınıza bu sayfa çıkıcaktır.















Genel olarak izle butonuna basarak, bu blogu izle'ye tıklıyoruz.

Daha sonra isee,








Blogumuzun izleyici olması başarıyoruuz. Ve bütün yazılarım sayfanızda çıkmaya başlıyor.

İzleyici olmak bu kadar kolay. Sizleri seviyoruum.
Share
Tweet
Pin
Share
4 yorum
Merhaba kutsal kadınlarımız,

Gecikmeli de olsa bütün kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum ve en içten dileklerimle kadına şiddetin durmasını diliyorum.

Baskılardan dolayı sessiz kalan kadınları değil, kendilerini ve düşüncelerini ifade edebilen kadınları görmek istiyoruz artık.

21.yüzyıldayız ve hala sokak ortasında öldürülen kadın haberleri görüyoruz.

Bu durumu ülkemize yakıştıramamakla birlikte alınan önlemlerinde bir düzene oturtulmasını ve kadınlarımızın daha nitelikli korunmasını devletimizden rica ediyorum.

Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
         
           Ah nazarlar değmesin ki havalar şansımıza çok güzel gidiyor. Türkiye'nin her yerinde kısa sürelide olsa bahar havaları esiyor ve günlerden de pazar olunca insanlar sokaklara dökülüyor. Ben ise öğrenci evimdeki son günlerimin keyfini çıkarıyorum. Az kaldı bekle beni Antalyaaa! 

                       

          Hazır evde oturmayı planlamışken dedim ufak çaplı bir temizlik yapıyım. Tek kişi yaşamanın dezavantajı bu olsa gerek fazla dağılıyor, kirletiyorsunuz ve bir ev arkadaşınız olmadığı için bütün bunları umursamadığınız oluyor. Ufak çaplı diye başladığım temizlik beni kan ter içinde bırakan bir temizliğe dönüştü...

         Kendimi ödüllendirircesine bir banyo hazırladım. Mumlar, kokular falan... Yeni aldığım içinde peeling tanecikleri bulunan palmolive termal spa' yı deneme fırsatı da yaratmış oldum. Vee ilk defa kendi hazırladığım vucut scrubını kullandım, ha-ri-ka! olmuş. Tarifini bir ara paylaşıcam :)

         Bu keyifi sonlandırdıktan sonra, saçlarımı hafif kurutup bigudi ile sardım. Kıvırcık ile dalgalı arası bir saça sahip olduğum için daha muntazam bukeleler oluşması için bunu yapıyorum ve saça ısı uygulamaktan hoşlanmıyorum. Saçlarınızı ısıya maruz bırakıp yıprattıktan sonra saç için maskeler yapıp serumlar kullanmayı pek mantıklı bulamıyorum açıkcası.

        Daha sonra Penti'den aldığım geceliği ve diz üstü çoraplarımı giydim.(Bu arada penti %70e varan indirimde) İçine pek çok şey karıştırdığım kahvemi yaptım. Ayağımda pofuduklu patik, saçımda bigudiler tam bir pin-up girl'e benzedim :) 

       Bilgisayarımın başında, müziklerimle beraber, hijyen dolu sakin bir pazar günü yaşıyorum. Benim pazar günümde böyleydii, size iyi pazar akşamları diliyorum...
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
           Vizelerdi, finallerdi derkeen ilk defa bütleri görücem.

                 


          Evet, doğru duydunuz ilk defa büte kaldım! 
          
         Her büte kalan öğrencinin yaptığı '' Büt büt atıyor kalbim'' esprisine benide dahil etti Ey zalim hocalar! Aslında her üniversite öğrencisi için klasikleşmiş bir olaydır büte kalmak. Hatta onuda geçip bütte veremediği dersin hocasına yaz okulu açsın diye yalvaranlarıda gördük. Ama gel gelelim ki ben üstün başarı öğrencisiyim. Zamanında öyle bir ortalama yapmışım ki, bütlere kalsam bile derecedeyim. Burdan üniversiteye başlayacak öğrencilere tavsiyem ilk sene dersleri sağlam tutun sonra keyfinize bakarsınız :) 

               


         Üniversite kazanalım diye bizi öyle bir yarışın içine sokuyorlar ki bütün sosyal hayatımız sıfırlanıyor. Hem sosyal hayatından ödün vermeyip hemde o tempoya ayak uydurabilen varsa şapka çıkarıyorum karşısında. Ve tabii bizde sıfırlanmış sosyal hayatımızın acısını hayallerimizdeki üniversite yaşamında çıkarmayı planlıyoruz. Moral bozmak gibi olmasın fakat ne yazıkki hiçte öyle olmuyor. Üniversite okumak (tabiki bölümünede bağlı) çok daha zor. Ben lisedeyken üniversiteliler böyle dediklerinde hava atıyorlar sanırdım. Fakat üniversitede başkalarıyla değil kendinle yarışıyorsun :) 
   
                

        Birinci sınıfın ilk döneminde tanışma adı altında sürü halinde gezmeler başlar, ikinci dönem bir bakmışsınız 2-3 kişi kalmışsınız. Gruplaşmalar başlamış ve not bulamaz olmuşsunuz. O yüzden sizlere tavsiyem ya not tutun yada üst sınıflarla kaynaşın. 

        Tabiki üniversiteli olmanın hem iyi hemde kötü tarafları var. En önemlisi artık bir birey olduğunuzun farkına daha kolay varıyorsunuz. Ailenizden bağımsız hale geliyorsunuz. Başka bir şehirde bambaşka bir yaşam, düzen kurmaya çalışıyorsunuz. Bütün bunları yaparken aileniz her an bir telefon kadar uzağınızda oluyorlar fakat bunları sizin başarmanız için geri planda duruyorlar. Kötü tarafı ise insanların bütün bu yeniliklere alışmasının zaman alması ve tabiri caizse bocalaması oluyor. Tabii bütün bunları yaşamayan ve hayatından çok memnun olanlarda oluyor. 
        
        Ve tabii ki çok dahası var, bir başka yazıda görüşmek üzere hoşçakalıın :)
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Evet, hepinize merhaba!
Uzun düşüncelerimin sonunda blog açmaya karar verdim.
Umarım hedefinde başarılı bir sayfa olur ve diğer blogger arkadaşlarla sevgi dolu paylaşılacak konular bulabiliriz. 
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum

Dİlara Peker

About Amalie

Sosyal Ağ

Bumerang - Yazarkafe

Instagram

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

  • KOZMETİĞE DAİR HERŞEY 1 YAŞINDA!!! İLK ÇEKİLİŞİYLE (KAPANDI)
    Merhabalar , Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bl...
  • Yıl olmuş 2021
     Merhabalar, (Artık sadece mail giriş cümlesi benim için bunu yazmak, nereden nereye... ) Yıl olmuş 2021.  En son 2019'da yazmışım geri ...
  • YANMIŞ SAÇ BAKIMI
    Merhabalar, Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethed...
  • 1 ALANA 1 BEDAVA!! ; CİTY COLOR FAR
    Merhabalaar, Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyand...
  • RİVAL DE LOOP YOUNG EYESHADOW BASE
    Merhabalar, Göz makyajı yapmayı sevenlerin elinden düşmeyen ürünlerden biriside muhakkak göz bazıdır. Göz bazını, özellikle göz kapağı yağ...

Blog Arşİvİ

. | .| . .