Dilara PEKER

Blogger tarafından desteklenmektedir.
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • KATEGORİLER
    • Alışverİş
    • Bakım
    • Güzellik
    • KİşİSEL
    • Sağlık
    • Ürün İnceleme
  • İletİşİm
Merhabalaar,

Çok ara verdim biliyorum, makyaj yazılarına. Hazır yılbaşı kapıdayken kafanızda bir şeyler oluşması adına bir makyaj postu hazırladım. Her yerde karşınıza çıkan kırmızı rujlu makyajların aksine oldukça sade ama asil durduğunu düşündüğüm makyajı paylaşmak istedim bu sefer. Belki yılbaşına kadar bende bir 'kırmızı ruj' makyajı yaparım sizler için.

Kullandığım bütün ürünleri sizler için fotoğrafladım. Hepsi uygun fiyatlı, hatta indirim zamanlarında dahada uygun fiyatlı olan ürünler. Oldukça az malzeme kullanmaya çalıştım.


Evet hadi başlayalım;

Öncelikle göz kapaklarıma göz bazı sürmekle başladım. Malumunuz yağlı göz kapaklarında far 2 saat kadar bile sabit kalmıyor. Ardından allığımın koyu pembe kısmını tüm göz kapağıma uyguladım. Unutmayın! makyaj yaparken her şey sizin elinizde. Gölgelendirme işlemini ise gri renkli farla yaptım. Siyahla sert bir geçisin hoş durmayacağını düşündüm açıkçası. İç ve dış köşelere gölgelendirme yaptıktan sonra rimelimi sürdüm. Rimeli önce sürmem de ki amaç bulaşan kısımlar olursa bir nevi eyeliner ile düzeltebilmek. Daha sonra çok kalın olmayacak şekilde bir eyeliner çekiyoruz ve göz pınarımıza kadar uzatıyoruz. En son olarak göz altı kapatıcımızı uyguluyoruz ve daha yumuşak ama keskin gözlere sahip oluyoruz.
( Allığın detaylı yazısı ve rengi için buraya tıklayabilirsiniz.
Göz altı kapatıcısının detaylı yazısına da buradan ulaşabilirsiniz.)

Gelelim kaşlarımıza, güzelce taradıktan sonra temennim kaşınıza uygun bir farla yada kalemle ana hatlarını belirleyip abartmadan hafifçe doldurmanız. Ben kaş maskarası uygulamadım ama dilerseniz siz kullanabilirsiniz.

Fondöten seçimim ise içinde gözle görülecek derecede simler bulunan ama cilde sadece ışıltı katan Wake me up oldu. Fırça yardımıyla tüm yüzüme uyguladım. Sonrasın hafif ama çok hafif dokunuşlarla tekrar gri farla elmacık kemiklerimin altına gölgelendirme yaptım. Pudrayla sabitledik. Far olarak kullandığım allığımın renklerini karıştırarak kullandım. En açık rengiyle elmacık kemiklerimin üstünü, dudaklarımın üstünü aydınlattım.
( Wake me up fondöten incelemesine buradan bakabilirsiniz.)

Dudaklara gelince ise önce pudraladık, üstüne allığımızın açık renklerinden sürdük, onun üstüne de gloss sürdükten sonra nude rujumuzu da elde ettik. 


Hem az ürün kullandık, hem ucuz ürünleri kullandık, hemde makyajımızda bir bütünlük yakaladık.
Bu sade makyajla, yılbaşı gecesi gösterişli takılarınızı kullanabilirsiniz. Tabi zevk sizin.

Sevgilerle...

Share
Tweet
Pin
Share
4 yorum
Merhabalar,

Yeni yıla şunun şurasında ne kaldı ki dimi?

Her yerde muhteşem süslenmiş yılbaşı ağaçları görüyoruz. Yeni yıl havası beni aşırı mutlu ediyor, her yer ışıl ışıl ve mutluluk dolu. Bence yılbaşı ağacı ne kadar süslüyse o kadar şık duruyor. O yüzden bende sıfır maliyetli yılbaşı süsleri yapmanın faydalı olacağını düşündüm. Her evde mutlaka bulunan malzemelerle yılbaşı ağacı süsleri yapacağız beraber.

3 Boyutlu Yıldız Yapımı:

-Makas
-Gazete, dergi, renkli karton (elinizdekilere bağlı)
-Renkli ip

Hepsi bu kadar.


Ben gazete kullandım. Boydan boya şerit şeklinde gazeteyi kesip, düğüm yapar gibi katlayıp beşgen şekline getirdim. (Düğüm haline getirirken diğer uçta da az miktarda gazete bırakın, beşgeni tam köşeden başlatmayın!) Daha sonra eşit olacak şekilde şerit halindeki gazeteyi beşgene doladım. En son kısa kalan kısmı başlangıçta uçta bırakıp kıvırdığımız yere sıkıştırıyoruz. Köşelerden hafifçe bastırıyoruz. Ve yıldızımız tamam! Daha sonra iplerini takıyoruz. İşte bu kadar kolay.

Bunu seri haline dönüştürme mi ister misiniz? 
Devamı gelsin mii?
Share
Tweet
Pin
Share
9 yorum
Merhabalar,

Umarım haftasonunuz güzel geçiyordur, bittiğine sevinemeden yenilerinin başladığı bir sınav  haftasına giriyorum ben.  Neyse konumuza gelelim.

Bugün ki konuğumuz;
TONI & GUY 
DETOX ŞAMPUAN

Fiyatı: 35TL
Benim kıvırcıktan dalgalıya dönmüş bulunmakta bu ara saçlarım. Havadandır diye tahmin ediyorum. Bu arada saçlarımda ki dökülme de devam ediyor. Yakında doktorun kapısını çalacağa benziyorum. Daha önce saç dökülmesi sebeplerini yazdığım bir yazı vardı. Okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Saçlarımda ağırlık oluşuyor, hacmini ertesi güne kaybediyor diye hayıflanırken birde yağlanma sorunu başladı. 2 günde saçlarım yağlanıyordu. Bu seferde iyice sönük görünen saçlar oluyor. 

Günlerden bir gün Watsons mağazasında kendimi kaybetmişken saç analizi yapıldığını gördüm, derdimi anlattım. Sonra kullandıkları aletle saç diplerime yakından baktık ve sonuç olarak bana bu şampuanı önerdiler. Çok büyük beklentiler içine girmeden, denemekte fayda var diyerek aldım. Yalnız bu şampuanı sürekli olarak kullanamıyorsunuz, yoksa aşırı kuruma meydana getiriyormuş. Haftada bir veya iki kere kullanmak en uygunu. 

Başta da söylediğim gibi çok büyük beklentilere girmemek gerekiyor. Ama saçınızın temizlendiğini, kafa derinizin nefes aldığını hissediyorsunuz. Zaten bu şampuanın olayı da saçtaki sprey, köpük, durulanamayan şampuandan atıklarından arındırmak. Köpürmesi başarılı. Yağlanmayı giderdi mi diye soracak olursanız, düzenli kullanımda evet biraz düzelme oldu. Yalnız bu şampuanı kullandıktan sonra saçlarım tiftik tiftik oluyor. Sonrasında mutlaka sıvı saç kremi kullanmam gerekiyor. 


Kapağı gördüğünüz şekilde bas-aç şeklinde. Kullanımda tasarruf sağlıyor böylece. Zaten dediğim gibi haftada bir kez kullandığınız için baya uzun süre gidiyor. Yalnız ben şampuanı elimden düşürdüm ve kapağı kırıldı. Bas-aç olayı malesef tutmuyor benimkinde. İçindeki ürün azaldıkça, şişeyi sıktıkça şişe içine çöküyor. Ambalajı çok kaliteli görünse de uygulamada beğenmedim. 

Bir diğer beğenmediğim konu ise kokusu. Açıkçası sıcak suyla birleşince biraz nefesimi daralttı. Çok baskın, baharatlı bir kokusu var. Bilir misiniz bilmiyorum ama biz kaynar deriz, başka yerlerde 7 bahar, lohusa şerbeti vs. diyorlar. Öyle bir kokusu var. Parfüm konusunda hassassanız, bilemiyorum severmisiniz. 

Tekrar alır mısın derseniz, bir kez daha düşünürüm sırf kokusu yüzünden.

Share
Tweet
Pin
Share
6 yorum
Merhabalar,

Kış kendini gösterdi, malum dudaklarda bundan etkilendi.
Bugün ki ürünümüz ise, Türkiye'ye gelmesini dört gözle beklediğimiz

Maybelline Baby Lips
PİNK PUNCH


Baby lips'ler bizi önce ambalajlarıyla etkilemeyi başarıyor. Şeffaf kapağı hemen kırılacakmış gibi görünse de, bir kaç kere yere düşürdüğüm halde herhangi bir sorun olmadı. Kapanması güzel, kapağında herhangi bir oynama olmuyor. Bu yüzden kolaylıkla çantama atıp çıkabiliyorum.

Marifetlerine gelirsek eğer, biraz abartılmış bir ürün olduğunu düşünüyorum. 
Nemlendirmesi tartışılır. Çok fazla bir nemlendirme beklememek gerekiyor. Renginin öyle pespembe durduğuna bakmayın. Tatlı nude bir pembelik katıyor. Kat kat uygularsanız renk tabi ki yoğunlaşıyor fakat ben bu seferde dudaklarımda çok yağlı bir his hissediyorum. Kokusu muhteşem olsada her hangi bir tadı yok.

Ben hangi durumlarda mı kullanıyorum?

Evde dudaklarımı nemlendirmek için, makyaj yapmadığım yada makyajımı az tuttuğum zamanlarda kendimi daha sağlıklı göstermek için veya göz makyajımı abarttığım zamanlarda dengelemek için kullanmayı tercih ediyorum.

 
Dudakta tek kat uygulanmış hali böyledir.

Daha fazla görsel için instagrama bekleniyorsunuz!

Umarım açıklayıcı olmuştur, sevgiler...

Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalar,

Uzun zamandır makyajla ilgili post yazmadığımı farkettim. Nasıl olur da sonbahar makyaj trendlerini yazmam dedim ve hemen hazırlamaya başladım sizler için.

Makyaj, bir kadının kendini güzel hissetmesidir bence. Güzel hissetmek bazı şeyleri abartmak değildir. Bu ince çizgiden uzaklaşmamak gerektiğini düşünüyorum. 

Bazen sade makyaj yapıyorsunuz ve bu mu sade dediğin makyaj? bir ton şey sürdün diyorlar. Sade makyaj demek az makyaj yapmak anlamına gelmez, renkleri minimum tutmak anlamına gelir. Bazı farkındalıkları yaratmak yada öğretmek gerektiğine inanıyorum. 

İşte bu sezon makyajlar tam da bunu yansıtıyor;
Makyajından ödün vermeden sade görüntüyü yakalamak!

1.MADDE : Doğala en yakın ve Kalın kaşlar

İnce, kavisli, yay gibi kaşlar artık mazide kaldı. Kalın kaş moda diye kaşlarınızı kalınlaştırdınız ama yüzünüze gitmediyse elbette bir seçenek daha var. Doğal görünüm yakalamak. Kaşlarınızı kalıp şeklinde kestirmeyin. Özellikle kaşınızın başlangıcındaki düzensiz tüyleri keserek şekle sokmaya çalışmayın. Bir kaş maskarası kaşlarınızın doğal ve özenli görünmesine yetecektir. Bırakın kaşlarınız biraz uzasın doğalda nasıl bir şekli varsa belli olsun, sonra uçlarından belli belirsiz alarak ana şeklinize benzesin. Çocuk güzelliği diye bir şey var unutmayın, herşeyin doğalı güzel.



2.MADDE : Nude Makyaj

Evet doğru duydunuz bu sene en en en çok moda olan şey nude makyaj. Biz kadınlar renklerle oynamayı severiz. Özellikle sonbahar ve kış aylarında makyajımızda da koyu renklere yöneliriz. Ama bu sene tamamen çıplak yüzler moda. Başta da bahsettiğim gibi çıplak yüz makyajı demek makyaj yapmamak demek değil. Aksine kusursuz bir cilt makyajı. Sağlıklı görünüm yaratmak için highlighter kullanımı ön planda. Far kullanmaktan vazgeçemeyenler, gözlerde de hafif aydınlık yaratmak için açık renkli parlak ürünler kullanabilirsiniz. İnce bir eyeliner, rimel ve nude renk rujla makyajınızı tamamlamış bulunuyorsunuz.

      

3.MADDE : Koyu renk ruj

Elbette koyu renk rujlardan da vazgeçicez sanmayın. Bu sene kırmızı tonları yerine, daha koyu morlar, bordolar hatta siyaha yakın renkler dudaklarımızda yer alıcak. Yine gözlerimizi abartmıyoruz, sadeliği bir yerden yakalamak lazım unutmayın.

             

Fotoğraflar alıntıdır.

Umarım hoşuna giden faydalı bir yazı olmuştur.
Sevgiler...



Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalar,

Herkesin bir fondöten arayışı vardır. Özellikle ciltle ilgili sorunlar varsa, bir türlü doğru fondöteni bulamayız. Her cilt yapısına göre elbette üretilen fondötenler var fakat herkeste aynı etkiyi göstermiyor. 

Benim karmadan yağlıya dönük bir cildim var. Hatta bazen sivilce lekelerim yüzünden soyucu krem kullandığımda aşırı kuru bir cildimde olabiliyor.

Benim her cilt yapısı için önerebileceğim tek fondöten ise;

Rimmel London Match Perfection


Fiyatı: 20TL

Fotoğraftada gördüğünüz gibi artık yazıları bile silinmek üzere. Günlük makyajlarım da sürekli elimin gittiği bir ürün. Hatta yazısı yazılmakta bile geç kalınmış bir ürün.

Ürün cam ve pompalı şişede. Pompalı olması çok büyük avantaj olmuş bu ürün için çünkü aşırı sıvı yapıda. Pompasına basarken bile dikkatli olmak gerek yoksa baya bir ürün fışkırabilir. Tek pompası tüm yüzüme uygulamaya yeterli oluyor. Ben fırçayla uyguluyorum fakat süngerle de iyi sonuç alınıyor.

 (Fotoğrafta filtre yok.)

Fotoğrafta da görüldüğü gibi sivilce lekeleri var cildimde. Pudramsı bir yapısı var. 18 spf içeriyor. Bendeki 100 ivory rengi, cildimle oldukça uyumlu oldu. Yüzümün tamamına tek pompayla uygulanmış hali böyle.  Kapatıcılığı ortadan yükseğe doğru. Günlük kullanım için bence ideal bir kapatıcılık. İki kat uygulamada daha iyi sonuç alıyorsunuz. Ve ürün çok sıvı halde olduğu için ciltte ağırlık yapmıyor. Maske görüntüsü yaratmıyor. 

Kalıcılığı pudra uygulanmazsa 3-4 saat kadar dayanıyor, sonra renk eşitsizlikleri ortaya çıkabiliyor malesef. Pudrayla uygulandığı zaman 5-6 saat yüzümde oynamadan kalıyor. Zaten pudrasız, fondöten kullanmakta biraz garip oluyor sanki. 

Bazı şikayetler duydum bu fondötenle ilgili onları da sizle paylaşmak istiyorum. Kimisinde çok parlama yapmış, kullanılmayacak kadar...

Evet, parlama yapıyor. Özellikle yağlı ciltliyseniz her fondöten belli bir süre sonra T bölgesinde parlamaya yol açar. Ben her fondöten de yaşadığım kadar bir parlama yaşadım. O da pudrayla üstesinden gelemeyecek kadar değildi. Kapatıcılığına bakınca parlamasını çokta dert etmedim açıkcası. Başta da söylediğim gibi her ürün her cilt yapısına uyum sağlayamaya biliyor.

Rimmel London  Wake me up fondöten yazısını okumak için buraya alalım sizi.

Sevgiler.

Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalar,

Soğuklar kapıya dayandı. Burada inanılmaz bir soğuk var 2 gündür. Durum böyle olunca kat kat ve koyu renk  giyinmeye başladık. Oje seçimlerimde de soğuk renklere kaymış bulunmaktayım.


İlk önce tüm tırnaklarıma flormar nail enamel serisinden 427 Sandstone ojesini sürdüm. Bu oje içinde kahvelikte bulunduran bir gri. Kıyafetimle çok yakışmadığını düşününce yüzük parmaklarımın yarısına bant yardımıyla bordo sürdüm. Birazda ışıldasın günüme renk katsın diye Golden Rose 69 numaralı ojeyle tüm tırnaklarımın üstünden geçtim. Sonuç böyle oldu. Umarım beğenmişsinizdir.

Beni instagramdan takip etmeyi unutmayın.
Sevgiler...
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabaa,

Türkiye genelinde havalar kapalı olsa da içiniz kıpır kıpır olsun. Hepinize güzel pazarlar diliyoruum.

Öncelikle blog adresimi dilarapekerr.blogspot.com.tr olarak değiştirdim. Blog ismim aynen Kozmetiğe Dair Herşey olarak devam edicek.

Vee artıık beniimdee blog adresimiin instagramı vaar.  kozmetigedairhersey ismiyle beni instagram'da takip edebilirsiniz.

Sevgileer...

Share
Tweet
Pin
Share
3 yorum
Merhabalaar,

Ben normalde özel günler dışında far kullanmayı pek sevmiyorum. Kullansam bile gündüzleri abartmayı sevmiyorum diyelim. Ve tabi ki bir göz makyajının tamamlayıcısı maskaradır. Biz kadınlar güzel görünmek uğruna, günlük hayatta bile suya dayanıklı maskaralar kullanıyoruz. Kirpiklere zarar vermeden göz makyajını temizlemek ise kimi zaman eziyet olabiliyor -ki birde yorgunsanız.-

Ben bugün sizlere;

Maybelline Suya dayanıklı ve Kalıcı makyaja özel 2'si1 arada göz makyaj temizleyicisinden bahsetmek istiyorum.
Fiyatı: 16 TL
(%50 indirime girdiği oluyor.)

NOT: Kaşımın şekilsizliği için kusura bakmayın, artık kuaföre gitmeyip kendim şekillendirme kararı aldım.

Başka bir ürün denemeden sadece bununla her gün göz makyajımı temizledim. Arada bir kaç kirpiğimi pamukta görmüyor değildim tabi ki.  

Kullanmadan önce çalkalamak gerekiyor. -çünkü 2 fazlı-
Bir kere çalkalamanız yetiyor, ürün çabuk karışıyor.

Dediği gibi hassas gözlere uygun yapıda, herhangi bir yanma, kaşıntı vs. yapmadı.



 Suya dayanıklı rimeli çözmesi biraz zaman alıyor. Pamuğa döktükten sonra bir süre gözümde bekletip, temizledikten sonra iyi sonuç aldım.

Yağsız formül diyor buna katılıyorum fakat temizledikten sonra yıkama isteği uyandırıyor. Ama gerçekten de yağlı bir formülü yok, göz makyajını temizledikten sonra dokunduğumda farklı bir his bırakıyor. Yağ gibi ovuşturulmuyor yani.

Yumuşaklık veriyor mu derseniz, eh her göz makyaj temizleyicisi kadar derim. 

NOT: Söylemeden geçemeyeceğim sanki benim kirpiklerime iyi geldi, uzattı gibi hissediyorum. Emin değilim.

Kısacası ben beğendim, tekrar alır mıyım? -Evet alırım.
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalaar,

Bugün uygun fiyatlı ve başarılı bir rimelden bahsetmek istiyorum sizlere;

GOLDEN ROSE - DEFİNED LASHES MAXİM EYES MASCARA


Fiyatı: 6-8 TL

Fotoğrafta da gördüğünüz gibi fırçası kum saati modelinde, ortaya doğru inceliyor. Buda köşelere sürümü kolaylaştırıyor. Rengi simsiyah. Bakışlarınızı hemen değiştiriyor yanii. Başlarda çok ıslak yapılı, bulaşma sorunu yaşayabilirsiniz. Zamanla zaten her rimeldeki gibi kuruma başlıyor.

Bu rimelin yaptıkları beni şok etti açıkça söylemek gerekirse. Bir indirimde denk gelmişti ve sepete atmıştım. Herhangi bir beklentim yoktu. Ama kirpiklerimde topaklanma yapmadı, tek tek ayırdı, hacim vermedi ama oldukça uzattı. 

Kirpiğim sanki sarıymış gibi çıkmış ilk fotoğrafta sebebi ters ışık olmalı.

Temizlik aşamasında ise zorluk çıkarmıyor. Ben genelde çift fazlı makyaj temizleyici kullandığımdan da olabilir o konuda bir şey söyleyemeyeceğim. Kirpiklerimde dökme veya hassasiyet göstermedi. Ben memnun kaldım. Elimin sık gittiği rimeller arasına girmeyi başardı. Bittikçe alırım yani. 

Sevgileer...
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalaar,

Yine bir alışveriş yazısı. Yine az ürün. Almamaya çalışıyorum arkadaş. Tutuyorum kendimi. Aaa yeter diyorum, bunun sonu yok diyorum, sana benzeri var önce o bitsin diyorum. Diyorum da diyorum. Sizlere de tavsiye ediyorum. Bu çok kafiyeli cümleleri bir kenara koyuyorum. Bak yine oldu sanırım.

Ya ben bir şeyi alınca dayanamiyorum, hemen açıyorum. Kokusuna bakıyorum, yapısına bakıyorum, rengi falan derken hevesimi alıyorum ve kenara koyuyorum. Tabiki böyle yapınca da son kullanma tarihi başlamış oluyor. Sonra 'ayy bunların hangisini kullansam, önce hangisini almıştımkii?' Durumuna geliyorsunuz. Oyuzden artık az ve öz almaya kararlıyım. Bakalım :D


Neler aldığıma gelirsek;

Dirty works eye cream; Gözaltı nemlendiricine başlamak istiyordum artık. Yaş oldu 20. Indirimli bulunca kaptım sonuncusunu. Fiyatı; 8.75tl

Essence big lashes; Rimel, rimeldir dedim attım sepete. Fırçasıda gayet güzel. Henüz denemedim ama iyi sonuç vereceği kesin. Fiyatı; 5.50tl

Benri 72li ıslak mendil; O fiyata ıslak mendil mi olurmuş hemde 72li. Bi köşede dursun mantığıyla alındı. Fiyatı; 1.25tl



Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalaar,


Ginger&Go ürünlerini almayı planlıyordum watsons haftasonu indiriminden fakat yoktu. Bende fazla abartmadım ve ihtiyacım olan ürünlere yöneldim.

Apaks saf pamuk; Evde her an, herşeye lazım olabiliyor. Açıkcası pamukta markaya çokta bakmıyorum. Oldukçada yumuşak. Fiyatı; 2tl

Barcelino saç bakım yağı; Zaten kullandığım ve memnun kaldığım bir üründü. Kısa bir ara vermiştim fakat saçlarım da işlem görünce tekrar aldım, yakında kullanmaya başlayacağım. Fiyatı; 13tl
Daha detaylı okumak isterseniz buraya bakabilirsiniz.

Real techniques stippling brush; Zaten istiyordum, ufakta olsa indirimle nasip oldu. Fiyatı; 27.50tl

Golden Rose Magnetic oje; Bu magnetik ojelerin modası geçti artık diye düşünebilirsiniz ama magnetini uygulamadan verdikleri renk cok hoş duruyor. Şimdilik bendeki 05 rengi. Sonbahara hazırlık. Fiyatı; 5,90tl

Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalaar,

Watsons, haftasonuna bomba gibi %70 indirimle girdi. Indirimi sevdim mi sevmedim mi tam anlamış değilim açıkcası. Yani o mini minnacık yazan 2. Ürüne yazısını görmesem daha bi sevebilirdim bence. Birde aynı markadan olması lazım ürünlerin. Yani eksik tamamlamak için iyi fırsat sayılabilir. Ben bu fırsatta Ginger&Go ürünlerini denicem sanırım. Gelin bakalım indirim hangi markalardaymış.


Güzel alışverişler hepinizee.

Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalaar,

Yazılar seyrekleşmeye başladı, bu kız vazgeçti heralde yazmaktan diye düşünmeyin artık buralardayım. Bir daha postların arası bu kadar uzun olmayacak hemde arkadaşım.

Lafı daha fazla uzatmadan konuya giriyim en iyisi ben; SAÇIM ÇOK DÖKÜLÜYOR.


Beni bir korku aldı kel kalıcam diye inanmazsınız. Allah'ım elimi her saçıma attığımda birsürü saç geliyor. Saçımı taramaya korkuyorum resmen.

Bende gittim işin uzmanıyla konuştum. Kimle konuştum biliyormusun? Perukçuyla...

Saç işiyle uğraşıyorlar, heralde onlar bilicek bu işi. Dalga geçtiğini duyar gibiyim benimle?

Zaten bildiğiniz gibi günde 60 ile 100 tel saçın dökülmesi normal. Bu yaz aylarına saçın denizden, güneşten yıpranmasıyla tel sayısı biraz daha artabiliyor.

NOT:  Deniz, güneş aksine bu sıcaklarda kafa derimizin dahada terlemesi buna sebep tabiki.

Bir kere son 1 ayda sac dökülmeniz dahada arttıysa korkmaya gerek yok, mevsime bağlı dökülmelermiş bunlar.

Kasım ayına kadar gözlemleyin saçlarınızı. Kasım ayında saçınızın dökülmesi normale döndüyse, demekki yukarıda saydığım sebeplerden. Eğer hala fazla dökülüyor ise kan testi yaptırmak gerekiyor, belki bi vitaminin eksikliğinden kaynaklanıyordur.

Bir diğer test yolu ise 60 tel saçınızı alıyorsunuz. Üşenmeyin hadi sayın 60 tel. Ayırdığınız tutamdan 6-8 tel saç dökülüyorsa normal, 15den fazlaysa hadi doktora.

Ve çok sık olmamakla birlikte arada şampuanınızı değiştirmelisiniz.

NOT: Asla ama asla ikisi bir arada şampuan kullanmamalısınız.

NOT: Saç kremini saç diplerine değdirmemelisiniz.

NOT: Aklınıza bulunsun Elseve, blendax yaz şampuanı değilmiş, bu aylarda daha fazla saç döküyormuş. Dove kullanmayı denememi söylediler.

Umarım faydalı olmuştur.
Sevgilerlee.
Share
Tweet
Pin
Share
16 yorum
Merhabalaar,

Uzun zamandır bloguma pek vakit ayıramıyordum. Bu staj beni çok yoruyor çünkü. Sonunda 8 iş günüm kaldı. Bu haftasonu fırsat bulmuşken sizler için post hazırlamak istedim.

Burada cildimin çok bozulduğunu belirtmek isterim. Sanırım sürekli güneş altında olmam, havaların çok sıcak olması falan derken benim cildimde coştu bu ara.




Normalde ben Loreal ürünleri almıyorum. Neden mi? Çünkü hayvan deneyi yapıyorlar mı yapmıyorlar mı muallakta.

Yüz yıkama jelim bitmiş ve arayıştaydım bu cildimi ne yatıştırabilir diye. Teyzemde kaldığım süre zarfında loreal pure zone u deneme fırsatım oldu. 

Gözenekleri anında temizlediğini, cildi yağ ve kirden arındırdığını söylüyor. Vee en büyük iddiasıda gözenekleri sıkılaştırıyormuuş. 

Benim gözlemlediklerim isee,

Şeffaf bir jel olması sanki işe yaramaz hissi uyandırıyor. (Bence öyle yanii!)

Yağlı ciltler için daha uygun bir ürün, içinde salisilik asit var çünkü.

Mentol kokulu, oyüzden ferahlama hissi veriyor.

NOT : Sürekli kullanımda yanma hissi veriyor. Bunun sebebi mentollü olması mı yoksa salisilik asit mi bilmiyorum.

    NOT : Yanma hissi olduğunda bir süre ara vermeniz öneriliyor.

Köpürmesi güzel.

Gözeneklere faydasını göremedim, belki uzun kullanımda faydalıdır. (Teyzemde faydasını görmemiş!)

Sevgileeer.


Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalaar,

Öncelikle hepinize şeker tadında iyi bayramlar diliyorum.

Belki bilmiyorsunuz ama ben staj için Mersin'e geldim. Aslen Mersinliyim ama 15 yıldır Antalya'da yaşıyoruz. Bilerek stajımı bayram öncesine aldım ki bütün büyüklerimi görme fırsatım olsun istedim.

Eski bayramlar hep anlatılır ya, arefe günü telaşı, bayram tatlısı hazırlıkları, kalabalık sofralar, büyüklere ziyaretler...

Ilk defa bayramı bayram gibi yaşadım. Önceleri hep bayram gününe anca yetişirdik, bu sefer öncesinde o telaşı yaşama fırsatı buldum. Aile büyüklerinde hasta olanlar vardı, Allah şifalar versin onları görme fırsatı buldum.

Insanlar ; büyük şehirlerin, o yorucu yaşamın etkisinden kurtulamıyor. Evet, mecburuz çünkü yaşamlarımıza devam etmek zorundayız bi şekilde. Hareketli yaşamda büyüklerimizi unutmayalım, küçüklerimize uzak kalmayalım.

Hepinize şeker tadında iyi bayramlar
Share
Tweet
Pin
Share
1 yorum
Merhabalaar,

Bugün sizlere yaz aylarında kullanmaya uygun hafif bir makyaj temizleyicisinden bahsetmek istiyorum.

Bu ürün yine sadece Rossmann'da satılıyor. Ben bu markanın varlığından bile haberim olmadan, yeni nasıl bir makyaj temizleyicisi denesem diye düşünürken Synergen markasını gördüm. Orada çalışanlara sorunca; sivilce sorunsalı yaşayan ciltlere önerdikleri güzel ürünleri olduğunu söylediler. Denemek için bir kaç parça bişeylerini aldım.

 İlk olarakta sizlere SYNERGEN YÜZ YIKAMA KREMİ'ni tanıtmak istiyorum.


Yüz yıkama kremi diye geçiyor çünkü tam olarakta jel değil. Burada bahsettiğim yüz yıkama jeli nasıl kullanılır? yazımı okumanızı tavsiye ederim. 

Ben yaz aylarına uygun olduğunu düşünüyorum çünkü ağır makyajda başarılı olucağını düşünmüyorum. Yaz aylarında BB kremler, açık renk rujlar vs bunlar için oldukça uygun. Cildi yormayan hafif bir temizleyici. 


Ayrıca kullanışlı bir kabı var, içinde ne kadar kaldığını görebiliyorsunuz. Hafif limonu andıran, rahatsız etmeyen bir kokusu var. Ben ne ara bittirdim anlamadım bile.

Ben bu yüz yıkama kremini yüzümü ıslattıktan sonra avcuma alıp, eşit miktarda yüzüme sürerek uyguluyorum çünkü yukarıda bahsettiğim yazımdaki gibi elde köpürme yapmıyor. Islak yüzüme sürüp biraz makyajı çözmesini bekliyorum ardından da köpürterek temizliyorum. Ben yinede temizliğinden emin olmak için iki kez yıkıyorum yüzümü, ikinci seferde çok az bir miktar yeterli oluyor zaten aşırı köpürüyor ikinci seferde. Sonrasında cildimi germiyor, yumuşak yapıyor. Ve en önemlisi sivilcelenme yapmadı, peki sivilcelerine iyi geldi mi derseniz çokta bişey farketmedi.

Sevgileer...
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalaar,


Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyandırmıyor mu amaa? 

Vee bomba habere geliyorum; 7 Ağustosa kadar 1 alana 1 bedava !

Zaten fiyatıda oldukça makul inanmıcaksınız ama 2,75 TL

Bu farlardan kimisi çok memnun kimisi ise hiç beğenmiyor. Bence kullanılabilir kategorideler.
 Evet açık renk olanların pigmentasyonu çok zayıf ama koyu renklileri başarılı. Özellikle far kullanımına yeni yeni başlayanlar için hem oldukça uygun fiyatlı hemde başarılı. Kalıcılığı ise bence bir bazla desteklenmeli. 


Yaz aylarında hem hafif hemde doğal tonlu olması için pembe tonlarında olanını tercih ettim. Dediğim gibi açık renk olanının pigmenti az ,fakat şu koyu iki renge bayıldım.


Krem rengi belli bile değil :)) aydınlatıcı olarak kaş altına uygulanabilir!


Vee işte bu city color farlarda en sevdiğim şey, ıslak uygulamadaki halini fotoğrafladım sizin için. Islak uygulamada o en açık renkleri olarak güzel bir ışıltı veriyor ki bayılıyorum. Hatta bazen o renkleri sırf eyeliner olarak uyguluyorum. 

Ben beğeniyorum, peki ya siz kullandınız mı?
Share
Tweet
Pin
Share
7 yorum
BB Krem kullanımı öyle yaygınlaştı ki, bundan 2 sene öncesine kadar anlamını bilmedigimiz ürün şimdi vazgeçilmezimiz haline geldi. İlk olarak Garnier markasıyla tanıdıgım BB Krem, cilt tonunu dengeleme, koruma ve cilt tonunu düzenleme aşamasında yardımcı olmak adına geliştirilmişti ve kısa sürede Hollywood'un en popüler cilt bakım kategorilerinden birini oluşturdu.

Geçen yaz ağır makyaj yapmamak adına, makyajımda fondöten yerine bu BB Kremi tercih ettim. Şimdiyse yeni Garnier BB Krem Saf ve Temiz makyaj çantama girdi. Yüzümü temizledikten sonra direk uyguluyorum, nemlendirici sürmeme bile gerek kalmıyor çünkü asıl nemlendiriciyi zaten içinde barındırıyor. İçindeki salsilik asit sayesinde cilt problemlerini azaltması ve cildin nefes almasını sağlaması tercih sebeplerimden en önemlileri. Ancak yazın kullanmamın en büyük sebebi 15 GFK ile cildimi ultraviyole ışınlardan koruyor olması, bunun sayesinde her seferinde ekstradan güneş kremi sürmek zorunda kalmıyorum ya da 'Yüzümde leke kalır mı acaba?' diye endişelere kapılmıyorum.
BONUS: Kırmızı ruj sürdüğümüz makyajlarda dudaklar dışında hiç bir bölgenin kırmızı/kızarık olmaması gerekir. BB Kremi kırmızı ruj sürdüğümüz ağır makyajlarımızda bile kullanabiliriz. Cilde uygulandığında yokmuş gibi görünen ürünün kapatıcılığı da bir o kadar başarılı.
Share
Tweet
Pin
Share
6 yorum
Merhabalaar,

Antalya'ya geldiğimden beri blogumla çok ilgilenemediğimin farkındayım. Sizi ihmal ettiğimi düşünmeyin sakıın! Sadece burası çok sıcak ve insanın hiç bir şey yapası gelmiyor. 
Hava istisnasız her gün 40-45 derece. Durum böyle olunca insanın sudan çıkası gelmiyor. İstemeden de saçlarımız yıpranıyor. Yaz aylarında saçlarda kuruluk, çatallaşma, zor taranma durumu hepimizin baş belası ama bununda çözümü var; 

BARCELİNO SAÇ YAĞI


Uzun zamandır kullandığım ve etkisini kısa sürede gördüğüm mucizevi yağ karışımı. Bir çok markanın ürününden çok daha başarılı. ;İçerisinde 15 tane yağ karışımı bulunuyor. Ben tesadüf eseri aktarda tanışmıştım bu ürünle. İnternette de satılıyor fakat çok fazla çakmasını yapıyorlarmış. (Holograma dikkat!)

Fiyatı: 10-15 TL


%80'e kadar sağlıklı saç vaad ediyor barcelino bize.
 İlk kullanımlarda kokusu size keskin gelebilir, zamanla müptelası olucaksınız garantisini veriyorum.
Saçlara parlaklık verebilme konusunda iddialılar bu yüzden saç boyanıza da karıştırabiliyorsunuz.

Peki ben nasıl kullanıyorum?

Haftada 2 kez uygulamaya özen gösteriyorum.
Bende saç diye bir dert olduğu için fısfıss yaparak uygulamak pek faydalı olmuyor. Onun için elime sıkıp saçıma öyle uyguluyorum. Diplerden başlayarak saçıma masaj yapıyorum. Eğer o gün işim yoksa saçıma sürüp 2-3 saat bekletiyorum. Acelem varsa 30dk  yeterli oluyor. 

Sonrasında kolay taranan, parlaklık kazanan ve uzayan saçlar görüceksiniz. Saçlara sağlıklı görünüm verirken uzamasına da yardımcı oluyor. Eğer saçlarınızı uzatmak istiyorsanız, 2 ay düzenli olarak kullanın ve farkı gözlerinizle görün diyorum sadece.

İşte Barcelino'nun vaad ettikleri;


Share
Tweet
Pin
Share
10 yorum
Merhabalaar,

Uzun zamandır ürün yazısı yazmadığımı farkettim. Ve bu şansı yaz aylarında kullanmaktan çekindiğimiz fondötene verdim. Rahatlıkla kullanabileceğimiz en uygun fondöteni sizlerle buluşturmak istiyorum.
ta ta taam ;  WAKE ME UP fondöten.



Bu fondöten daha Türkiye'ye gelmeden methini duymuştuk zaten. Dört gözle buluşmayı bekliyorduk ki Watsons imdadımıza yetişti, fakat sınırlı renk seçenekleriyle. Ben en açık rengi olan 100 ivory'i kullanıyorum. Çok büyük renk farklılığı yaşamıyorum. Bu fondöteni diğerlerinden ayıran özelliği sadece ismi değil, glowy görünüm yaratması. Yani içinde ışıltılar var bu yüzden de yüzünüzü olduğundan canlı gösteriyor. Zaten bu espriyi adında olduğu gibi kapağında da kullanmışlar. Cam şişede oluşu seyahatte biraz korku yaratsa da baya sağlam öyle düşmeyle falan kırılmıyor. Akışkan yapıda olduğu için ağzının pompalı olması kullanış kolaylığı sağlıyor. Konudan konuya atlıyor gibi olarabilirim fakat birde 15 spf içeriyor yani güneşten koruma özelliği var.



Cildimin kaymak gibi olmasını bende isterdim fakat sivilce sorunsalı yaşıyorum. Aslında sivilcelerim biteli çok oldu ama izlerinden kurtulamıyorum. Kapatıcılığı oldukça iyi gördüğünüz gibi. Karmadan yağlıya dönük bir cilt yapım var fakat rahatlıkla kullanabiliyorum. Pudralı gibi bir his bırakıyor tenimde. Hafif yapılı olması, kullanımının kolay olması ve cilde ışıltı katması benim hoşuma gidiyor.

NOT: Ben yüzünüze fırçayla kat kat uygulamanızı tavsiye ediyorum. Eğer bir pompa bi yanağa diğer pompa diğer yanağa diye uygularsanız pırıl pırıl parlamanız kaçınılmaz olur.

NOT: Cildinizde pürüzlük  yada sivilce varsa bence bu doğru fondöten olmaz çünkü dahada belirginleştiriyor. Ben buradayım diye bağırıyor!

NOT: Mezuniyet, düğün vs. gibi fotoğraf çektiriceğiniz özel zamanlarda kullanmayın çünkü içinde güneş koruyucu var ve bu flaşı emerek kısaca hortlak gibi çıkmanızı sağlayacaktır.

Umarım beğeneceğiniz bir yazı olmuştur. 

Sevgileer.
Share
Tweet
Pin
Share
6 yorum
Merhabalaar,

Daha önce bir gece makyajı postu yazmıştım zaten ilk makyaj postumdu. Onu okumak için sizi buraya alalım.

Baharın gelmesiyle heryerde renkli makyajlar görmeye başladık. Ben kendime pek yakıştıramasam da sizler için renkli makyaj postu hazırladım. Şahsen ben bu makyajla dışarı çıkamam, dışarda böyle gezen insanlarda görmüyorum zaten. Maksat eğlenelim!


Ozamaan hadi başlayalııım;

1) Ben öncelikle göz kapaklarım yağlı olduğu için bir göz bazı kullandım.

2) Daha sonra açık pembe rengini tüm göz kapağımın kris bölgesine kadar uyguladım.


3) Sonrasında mavi renkle köşelerden başlayarak pembeyi dağıttım.

4) Pembe ve mavinin kesişim noktasına yeşil uygulayarak dağıttım.

5) Mor ve mavi renklerini karıştırarak gözümün altına uyguluyorum ve yukarı doğru uzatıyorum.


NOT: Göz altlarım neden böyle çıkmış fotoğrafta anlayamadıım. Ay çok korkunç!

6) Rimelimizi sürüyoruz ve göz makyajımız tamam..





7)  Anneler günü alışverişinde aldığım pembe tonlarında ki burada bahsettiğim  allığı, renkleri karıştırarak uyguladım.

8) Dudaklarıma ise 24 numaralı ruju sürdüm, üstünden gloss geçerek daha yazlık durmasını sağladım.

Umarım beğenmişsinizdiir. 

Yorumlarınızı bekliyorum. 

Öpüldünüüz.

NOT: Fotoğrafların kalitesi için bu seferlik özür dilerim.
Share
Tweet
Pin
Share
3 yorum
Merhabalaar,


Temiz ve bakımlı duran eller her zaman ilgi odağı olmayı başarmıştır. Kırmızı oje kadar, nude tonlarında ki ojelerle de bunu yakalamak mümkün. Sonunda ben nude ojemi buldum. Sende abartma her markanın nude renkleri var diyebilirsiniz ama önemli olan tırnaklarınızda duruşu ve ten renginize uyumlu olması. Ben elime en yakışanı flormarda buldum. Flormar 344 numara. Tırnağınıza hafif bir parlaklık katıyor ve tam örtücü! ama ben tek kat uygulamayı seviyorum. Tırnakta tamamen homojen yayılıyor, sürme izi kalmıyor. Zaten oldukça akışkan. Oldukça da dayanıklı. Bu benim ojemin 3.günü ve soyulma olmadı! Umarım beğenirsinizz. 




 NOT: Çok küçük yaştan beri tırnak yemenin dezavantaji; yamuk parmaklar.

Sevgileer.
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Daha Yeni Yayınlar
Önceki Yayınlar

Dİlara Peker

About Amalie

Sosyal Ağ

Bumerang - Yazarkafe

Instagram

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

  • KOZMETİĞE DAİR HERŞEY 1 YAŞINDA!!! İLK ÇEKİLİŞİYLE (KAPANDI)
    Merhabalar , Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bl...
  • Yıl olmuş 2021
     Merhabalar, (Artık sadece mail giriş cümlesi benim için bunu yazmak, nereden nereye... ) Yıl olmuş 2021.  En son 2019'da yazmışım geri ...
  • 1 ALANA 1 BEDAVA!! ; CİTY COLOR FAR
    Merhabalaar, Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyand...
  • YANMIŞ SAÇ BAKIMI
    Merhabalar, Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethed...
  • RİVAL DE LOOP YOUNG EYESHADOW BASE
    Merhabalar, Göz makyajı yapmayı sevenlerin elinden düşmeyen ürünlerden biriside muhakkak göz bazıdır. Göz bazını, özellikle göz kapağı yağ...

Blog Arşİvİ

. | .| . .