Dilara PEKER

Blogger tarafından desteklenmektedir.
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • KATEGORİLER
    • Alışverİş
    • Bakım
    • Güzellik
    • KİşİSEL
    • Sağlık
    • Ürün İnceleme
  • İletİşİm
Merhaba arkadaşlar,

   Güneşli günlere hasret kalıcağımız günler başladı. Yağmur ve soğuk tekrardan yüzünü gösterdi. Meteorolojinin haberine göre bir hafta daha Türkiye yağış altında gibi görünüyor.

   Açık öğretim sınavlarından dolayı sabahın 8'inden beri dışardaydım ve bildiğiniz titrediim. Sınavlardan sonrada birazcık gezerim diye düşündüm. Vitrinlere bakmayı planlayan ben, kendini kaybetmiş ve saatlerce gezmiş bulunmaktayım.

   Soğuklar geldi, mağazalarda indirimler başladı ve bende sizlere öneride bulunmadan edemedim :))

   Hadi ozaman başlayalım.

   Geçen sene başlayan plastik çizme modasına alışamadığımı belirtmek isterim. Ama okadar çok modelleri çıktı ki bu çizmelerin, bazende hoşuma gitmiyor değil.  Özelliklede cici cici giyinen kızlara pek bir yakıştırıyorum. Pek tarzım olmasada elinizde bir tane bulundurmada fayda var. Yağmurlu günlerde kesinlikle kolaylık.
Cici kızlara yakıştırdığımı söylemiştim ozaman aşağıda kombinlediklerim  cici kızlara gelsiiin...



1 numaralı kombin;

Kırmızı çizme, tam olarak ben buradayım cesaretin varsa bekliyorum diyor. Markafoni.com'da bulabilirsiniz. Fiyatı; 29,99 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

Hem kulaklıklı, hem şirin hemde kış desenlerinde tam korunaklı bir şapka kendisi.
Kendisini H&M'de bulabilirsiniz. Fiyatı; 39,95 TL

Bu kadar renkli parçaları bence en iyi lacivert tamamlar, oyüzden ojede ise sedefli laciverti seçtim.
Mavi'de bulabilirsiniz. Fiyatı; 4,99 TL 
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

2 numaralı kombin;

Vitrinleri süsleyen renklerden birisi ise askeri yeşil. Kalın tabanıyla karlı günlerde de kullanılabilecek aynı zamanda da çok şık duran bir çizme. Biliyorum çünkü bugün dayanamadım kendimede aldım :))
Collezione'da bulabilirsiniz. Fiyatı; 39.99 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

Şu koca ponponlu bereyi beğenmeyeniniz var mı? bence yoktur. Bu arada krem ve yeşil rengiyle gayet kullanışlı hale gelmiş bere.
H&M'de bulabilirsiniz. Fiyatı; 24,95 TL

Krem-Yeşil-Bordo benim için ayrılmaz üçlü olduğundan ojeyi bordo seçtim.
Flormar'da bulabilirsiniz. Fiyatı; 4,50 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

Cici kızlar için olanlar benden geçti artık diyorsanız (ki bence demeyin!) kış günlerini daha çok yansıtan renklerle de kombin yapmayı unutmadım. 



Bana göre kışın iki rengi vardır. Lacivert ve siyah. Buna kahverengiyide ekleyebiliriz tabiki ama önceliğim lacivert ve siyah olacaktır.

3 numaralı kombin;

Lacivert renkteki çizmeyi dar paça jeanla harika kombinler yaratabilirsiniz.
Zizigo.com'da bulabilirsiniz. Fiyatı; 69,99 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

Krem, gri ve lacivert geçiş renklerinden oluşan karışık desenli bu bereyle çok cool görünüceğinizin garantisini veriyorum size.
Mavi'de bulabilirsiniz. Fiyatı; 34,99 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

Ve soğuk günlerin vazgeçilmez olan rengi griyide ojede seçtim.
Mavi'de bulabilirsiniz. Fiyatı; 4,50 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

4 numaralı kombin;

Son olarak her zaman kurtarıcı olan ve asil duran siyah rengini seçtim.
markafoni.com'da bulabilirsiniz. Fiyatı; 39,99 TL

Bu sene daha çok ön plana çıkan kedi kulaklı bereyide eklemeden edemedim.
H&M'de bulabilirsiniz. Fiyatı; 19,95 TL

Siyahı canlandırıcak bir renk olsun istedim ve gül kurusu rengini uygun buldum.
Flormar'da bulabilirsiniz. Fiyatı; 1,56 TL
Daha detaylı bu linkten ulaşabilirsiniz.

 Sizler için uygun fiyatlı ve vitrinlerde çokca gördüğümüz ürünleri seçmeye çalıştım. Umarım beğenmişsinizdir. Hoşçakalııın...

NOT!! : H&M sayfası sorun verdiği için linklerini ekleyemedim kusura bakmayın.
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhaba arkadaşlar,

Sizlerle bir mucize paylaşacağım bu yazımda...

Asyalı kadınların ciltlerinin bembeyaz olmasının tek sebebi var oda PİRİNÇ.


Gelelim hikayesine;

Pirinç tarlalarında çalışan asyalı kadınlar su sıkıntısından dolayı önce pirinçleri daha sonrada o suyla kendilerini yıkarlarmış. Güneş altında çalışan bu kadınların bronzlaşmak yerine beyazladıkları ortaya çıkmış.Bu olay Dermalogica'nın kurucularından Jane Wurwand'ın dikkatini çekmiş ve araştırmalar başlamıış.

Pirincin içerisindeki maddelerin cildi ;
  • güneşe karşı koruduğu,
  • onardığı,
  • beyazlattığı,
  • Sıkılaştırdığı,
  • Ve kırışıklığı azaltığı       araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
NOT!! : Ayrıca pirinç C ve E vitaminide içermektedir arkadaşlar.

Bu kadar etkili olan maskenin yapımının kolaylığı ise şaşıracağınız diğer bir nokta. 

Gelelim malzemelerimize;
  1. Bir poşet pirinç unu
  2. Bir çay bardağı süt
İşte hepsi bu kadaar...

Yapımı ise;

Poşetteki pirinç unumuzu bir kaseye boşaltıyoruz.
Üstüne sütümüzü azar azar ekliyoruz.
Krem kıvamına gelinceye kadar karıştırıyoruz.
Daha sonra bir fırça yardımıyla yüzümüze,vücudumuza istediğimiz yerlerimize uyguluyoruz.
20-30 dakika arası cildimizde bekletiyoruz ve daha sonra yıkıyoruz.

ÖNERİ!!
Haftada 2-3 kere düzenli olarak uygularsanız ve 1-2 ay kadar devam ederseniz aradaki farka inanamicaksınız :))
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhaba arkadaşlar,

Gratis beklenmedik bir zamanda indirim yaptı.

The balm sevenlere ve denemek isteyenlere işte fırsaat;


İndirim 24-25-26 Ocak tarihleri arasında geçerli.

     Benden sizlere söylemesi bu indirim kaçmaz. Özel günlerde yapılan indirimlerde  ürün bulmak güç oluyor. Alışverişiniz hayırlı olsun şimdideen...
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabalar,

Bugün Johnson's Baby extra sensitive ıslak mendili hakkındaki görüşlerimi sizlerle paylaşıcam. 

                       

                                      56'lı ıslak mendilin fiyatı: 5,90 TL

  •   Türkiyenin tek göz yakmayan formüllü ve kokusuz ıslak mendiliymiş. 
  •   Yeni doğan bebekler için  özel olarak geliştirilmiş.
  •   Saf su kadar yumuşak olduğu için göz çevresinde de kullanılabiliyormuş.
  •  %97 oranında saf su ve temel temizleme maddeleri içeriyor, suyun bile çıkaramadığı yağsı atıkları temizliyormuş.

        Aman allahıım! bu nasıl bir ıslak mendil dedim...


   Aslında ıslak mendil olarak değilde, üşendiğim günlerde makyajımı temizlerim diye merakla aldım.  Neden makyaj temizleme mendili değilde ıslak mendil aldın derseniz, Johnson's Baby isim yapmış markalardan ve bebekler konusunda da çok hassaslar. Dedimki bebekler için hassas ürünler üretiyorlar bide extra sensitive (ekstra hassas) diyolar hemde göz yakmayan formülde üretiyorlar makyajımı temizlemek için kullanabilirim diye düşündüm.  


                 Ve paketi açmamla birlikte şoka uğradım. Tam bir fiyasko!  
             (Makyaj temizleme mendilinden vazgeçmemek gerekiyormuş.)

   Saf su kadar yumuşak ıslak mendil denince insanın aklına şöyle ıslak ıslak, yumuşacık bir mendil geliyor. I ııh, hiçte öyle değil. Neredeyse kuru denicek şekilde ve çok sert. Yani ben makyajımı temizlemeyi geçtim onunla bebekleri nasıl silicekler edicekler bilemedim :/

   Yinede ön yargılı olmamak gerek dedim ve makyajımı temizlemeyi denedim. Islak bir yapısı olmadığı için tam temizlemiyor yada temizlemiş hissi vermedi bana. Tekrar tekrar sildim ve neredeyse tahriş edicektim yüzümü. 

   Daha sonrasında bitirmek için ne kadar gereksiz iş varsa onlarda kullandım ve bitirdim sonunda. Tekrar alırmıyım tabiki hayır!

Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalar,

   Kaşımız gözümüz kadar dudaklarımızda ön plandadır. Kimi zaman karşımızdaki insanı sadece dudaklarımızla bile etkilediğimiz olur biz kadınların. Kim ister  ki kurumuş dudaklarıyla dikkat çekmeyi :(

         Sağlıklı, kanlı-canlı dudaklar istiyorsanız bu yazıyı okumalısınıız...

Günlük cilt bakım rutininize dudak bakımınızıda eklemelisiniz. Bunun için neler mi yapmalıyız? İşte cevabı sizlerle;

  •    Günlük olarak dudaklarınıza sıcak-soğuk su yöntemi uygulamalısınız
  •    Haftada iki yada üç gün ıslak bir havlu yardımıyla yada diş fırçasıyla dudaklarınızı dairesel hareketlerle yavaşca fırçalamalısınız.
  •    Günlük olarak dudak balsamı yada nemlendirici uygulamalısınız.
  •    Haftada bir kere dudaklarınıza nem kazandıracak karışımlar (yağlar, maskeler) uygulamalısınız.
  •    Haftada bir kere dudaklarınıza vicks sürerek (karabiber yağı da olabilir.) dudaklarınızı uyarabilir ve dolgun durmasını sağlayabilirsiniz.
  • NOT: İki gün üst üste vazelin sürün ve daha sonra yumuşak dudakların keyfini çıkarın :)          
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
         
           Ah nazarlar değmesin ki havalar şansımıza çok güzel gidiyor. Türkiye'nin her yerinde kısa sürelide olsa bahar havaları esiyor ve günlerden de pazar olunca insanlar sokaklara dökülüyor. Ben ise öğrenci evimdeki son günlerimin keyfini çıkarıyorum. Az kaldı bekle beni Antalyaaa! 

                       

          Hazır evde oturmayı planlamışken dedim ufak çaplı bir temizlik yapıyım. Tek kişi yaşamanın dezavantajı bu olsa gerek fazla dağılıyor, kirletiyorsunuz ve bir ev arkadaşınız olmadığı için bütün bunları umursamadığınız oluyor. Ufak çaplı diye başladığım temizlik beni kan ter içinde bırakan bir temizliğe dönüştü...

         Kendimi ödüllendirircesine bir banyo hazırladım. Mumlar, kokular falan... Yeni aldığım içinde peeling tanecikleri bulunan palmolive termal spa' yı deneme fırsatı da yaratmış oldum. Vee ilk defa kendi hazırladığım vucut scrubını kullandım, ha-ri-ka! olmuş. Tarifini bir ara paylaşıcam :)

         Bu keyifi sonlandırdıktan sonra, saçlarımı hafif kurutup bigudi ile sardım. Kıvırcık ile dalgalı arası bir saça sahip olduğum için daha muntazam bukeleler oluşması için bunu yapıyorum ve saça ısı uygulamaktan hoşlanmıyorum. Saçlarınızı ısıya maruz bırakıp yıprattıktan sonra saç için maskeler yapıp serumlar kullanmayı pek mantıklı bulamıyorum açıkcası.

        Daha sonra Penti'den aldığım geceliği ve diz üstü çoraplarımı giydim.(Bu arada penti %70e varan indirimde) İçine pek çok şey karıştırdığım kahvemi yaptım. Ayağımda pofuduklu patik, saçımda bigudiler tam bir pin-up girl'e benzedim :) 

       Bilgisayarımın başında, müziklerimle beraber, hijyen dolu sakin bir pazar günü yaşıyorum. Benim pazar günümde böyleydii, size iyi pazar akşamları diliyorum...
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
           Vizelerdi, finallerdi derkeen ilk defa bütleri görücem.

                 


          Evet, doğru duydunuz ilk defa büte kaldım! 
          
         Her büte kalan öğrencinin yaptığı '' Büt büt atıyor kalbim'' esprisine benide dahil etti Ey zalim hocalar! Aslında her üniversite öğrencisi için klasikleşmiş bir olaydır büte kalmak. Hatta onuda geçip bütte veremediği dersin hocasına yaz okulu açsın diye yalvaranlarıda gördük. Ama gel gelelim ki ben üstün başarı öğrencisiyim. Zamanında öyle bir ortalama yapmışım ki, bütlere kalsam bile derecedeyim. Burdan üniversiteye başlayacak öğrencilere tavsiyem ilk sene dersleri sağlam tutun sonra keyfinize bakarsınız :) 

               


         Üniversite kazanalım diye bizi öyle bir yarışın içine sokuyorlar ki bütün sosyal hayatımız sıfırlanıyor. Hem sosyal hayatından ödün vermeyip hemde o tempoya ayak uydurabilen varsa şapka çıkarıyorum karşısında. Ve tabii bizde sıfırlanmış sosyal hayatımızın acısını hayallerimizdeki üniversite yaşamında çıkarmayı planlıyoruz. Moral bozmak gibi olmasın fakat ne yazıkki hiçte öyle olmuyor. Üniversite okumak (tabiki bölümünede bağlı) çok daha zor. Ben lisedeyken üniversiteliler böyle dediklerinde hava atıyorlar sanırdım. Fakat üniversitede başkalarıyla değil kendinle yarışıyorsun :) 
   
                

        Birinci sınıfın ilk döneminde tanışma adı altında sürü halinde gezmeler başlar, ikinci dönem bir bakmışsınız 2-3 kişi kalmışsınız. Gruplaşmalar başlamış ve not bulamaz olmuşsunuz. O yüzden sizlere tavsiyem ya not tutun yada üst sınıflarla kaynaşın. 

        Tabiki üniversiteli olmanın hem iyi hemde kötü tarafları var. En önemlisi artık bir birey olduğunuzun farkına daha kolay varıyorsunuz. Ailenizden bağımsız hale geliyorsunuz. Başka bir şehirde bambaşka bir yaşam, düzen kurmaya çalışıyorsunuz. Bütün bunları yaparken aileniz her an bir telefon kadar uzağınızda oluyorlar fakat bunları sizin başarmanız için geri planda duruyorlar. Kötü tarafı ise insanların bütün bu yeniliklere alışmasının zaman alması ve tabiri caizse bocalaması oluyor. Tabii bütün bunları yaşamayan ve hayatından çok memnun olanlarda oluyor. 
        
        Ve tabii ki çok dahası var, bir başka yazıda görüşmek üzere hoşçakalıın :)
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhaba arkadaşlar,

Ozon tabakasından süzülerek yeryüzüne ulaşan  4 farklı dalga boyunda güneş ışınları var. Bunlardan UVA ve UVB zararlı olan ışınlar.  UVB: Cilt kanserine neden olmakta, UVA: Kanser riskini arttırmaktadır.Bu nedenle kış aylarında da güneş kremlerinden vazgeçmemeli ve yaz kış güneş kremlerimizi kullanmalıyız.

Gelelim ürünümüze;

Rossmann'da satılan Sun Ozon markalı ve 30 spf özelliğine sahip bir güneş kremi. 


       Daha önce bir çok markanın güneş kremlerini denedim ama bir türlü dost olamadım şu güneş kremleriyle. Sizde benimle aynı dertten muzdaripseniz sonunda kremimizi bulduk! Özellikle kış aylarında orta dereceli bir koruma için ideal bir güneş kremi. Yaz ayları için biraz daha yüksek korumalı bir güneşi kremi öneririm yinede. Sun ozon markasının 50 faktöre kadar güneş kremi var lakin ben Rossmann'da daha görmedim, yaz aylarına doğru gelir mi bilemiyorum. 
       Özellikle hassas ve tahrişe meyilli ciltler için üretilmiş bir krem. Krem diyorum ama losyonumsu kıvamda. Kolay sürülen çabuk emilen cinsten bir güneş kremi. Yalnız kokusu açısından biraz mutsuzum sanki sinek kovucu spreylerin kokusunu andırıyor gibi geliyor bana :( 

                  Bu arada söylemeden geçemiceğim fiyatı : 5,45 TL

      Ee bu fiyata güneş kremi bulmuşuz hemde hassas ciltler için olanını bulmuşuz kokusuna katlanıcaz artık ne yapalım. Öyle dayanılmaz bir kokusu da yok yanlış anlaşılmasın uçucu bir koku diyelim biz ona. Bu arada ürünün ambalajı 100ml onuda eklemeden geçmiyim. 

     Cildinize iyi bakmak için nemlendiricinizi ve güneş kreminizi sürmeyi ihmal etmeyin, hoşçakalıııın :)
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Evet, hepinize merhaba!
Uzun düşüncelerimin sonunda blog açmaya karar verdim.
Umarım hedefinde başarılı bir sayfa olur ve diğer blogger arkadaşlarla sevgi dolu paylaşılacak konular bulabiliriz. 
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Daha Yeni Yayınlar

Dİlara Peker

About Amalie

Sosyal Ağ

Bumerang - Yazarkafe

Instagram

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

  • KOZMETİĞE DAİR HERŞEY 1 YAŞINDA!!! İLK ÇEKİLİŞİYLE (KAPANDI)
    Merhabalar , Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bl...
  • Yıl olmuş 2021
     Merhabalar, (Artık sadece mail giriş cümlesi benim için bunu yazmak, nereden nereye... ) Yıl olmuş 2021.  En son 2019'da yazmışım geri ...
  • 1 ALANA 1 BEDAVA!! ; CİTY COLOR FAR
    Merhabalaar, Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyand...
  • YANMIŞ SAÇ BAKIMI
    Merhabalar, Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethed...
  • RİVAL DE LOOP YOUNG EYESHADOW BASE
    Merhabalar, Göz makyajı yapmayı sevenlerin elinden düşmeyen ürünlerden biriside muhakkak göz bazıdır. Göz bazını, özellikle göz kapağı yağ...

Blog Arşİvİ

. | .| . .