Dilara PEKER

Blogger tarafından desteklenmektedir.
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • KATEGORİLER
    • Alışverİş
    • Bakım
    • Güzellik
    • KİşİSEL
    • Sağlık
    • Ürün İnceleme
  • İletİşİm
Merhabalar,

Son zamanlarda popüler olan ve bir çok markanın da sürekli çeşit kazandırdığı kuru şampuan furyasından olan Elidor Canlandırıcı Kuru Şampuan'dan bahsetmek istiyorum.


Fiyatı: 17,90 TL
Kuru şampuan, suya ihtiyaç duymadan saçınızdaki yağlı görüntüyü alıp, saçınıza canlılık verdiği için on zamanlarda herkesin elinin altında . Eskiden annemler bebek pudrası kullanırmış bu işlem için, onun modern hali diyebiliriz.

Boyalı, normal ve yağlı saçlar için 3 farklı çeşidi bulunan bu kuru şampuanlardan Yağlı saçlar için olanını bulmam baya güç oldu. Şahsen kuru şampuan kullanacaksam yağlı saçlar için olanın en kuvvetlisi olduğunu düşünüp bende onu alırdım. Mantık doğru demek ki. Günü kurtardığı kesin!

Her kullanımdan önce kesinlikle iyice çalkalamanız gerekiyor çünkü içinde matlaşmayı sağlayan pudramsı madde dibe çöküyor. Hatta saça uygularken sprey kısmında bile birikiyor. Saçı tutamlara ayırıp yakın olmayacak şekilde sıkmak gerekiyor, malum sprey ürünleri yakın biçimde kullanmak cilde ciddi zararlar verebiliyor. Spreyi sıktıktan sonra ellerinizle karıştırmak gerekiyor yoksa beyazımsı-gri bir renk kalıyor saçınızda. Sonra istediğiniz şekli verebilirsiniz.

Büyük heveslerle aldığım bu ürün benim isteklerimi maalesef ki karşılamadı. Ben dalgalı ve oldukça fazla saçı olan birisi olarak, üründen beklediğim etkiyi göremedim. Küçük bir ambalajı olmamasına rağmen çok hızlı bittiğine şahit oldum çünkü yağlı görüntüyü kaybedebilmesi için baya sıkmam gerekti. Hacim verdiği konusuna katılıyorum, benim gibi dalgalı yada kıvırcık saçlı insanlar bu etkiyi daha kolay görecektir eminim. Düz saçlarınız varsa ve yağlı görüntü dışında hacim için almayı düşünenleriniz varsa bir kez daha düşünün derim.

Bütün bunların dışında beni kokusu aşırı derecede rahatsız etti. Tekrar ve tekrar almama sebebimin başında kesinlikle kokusu var! Aşırı yoğun ve uçmak bilmeyen bir koku yapmışlar. Parfümümü bile bastıracak şekilde bir kokudan bahsediyorum ki ben koku konusunda çokta hassas bir insan değilimdir. Belki hoşuma giden bir kokusu olsa bu benim için artı bile olabilirdi.

Sevgilerle...

Share
Tweet
Pin
Share
25 yorum
Merhabalar,

Daha Türkiye'ye gelmeden bir çok youtuber ve bloggerdan adını duyduğumuz ve merakla raflarda beklediğimiz Maybelline Lash Sensational Maskara'dan bahsetmek istiyorum bugün.


Fiyatı: 22,90 TL
Hatta bahsetmekte geç kalmış olabilirim lakin kendisiyle yeni anlaşmaya başladık...

İlk aldığımda ürün oldukça ıslak bitişliydi, bulaşmaya çok meyilliydi yani dikkatli sürmek gerekiyordu. Benim gibi hafta içi kısıtlı sürede hemen makyajını yap çık! bir insan için oyalayıcı bir üründü.


Bu rimeli kullanıyorsan kirpiklerinin hacimli, siyah ve kıvrık görünmesini istiyorsun demektir. Tüm bu vaatlerini yerine getiriyor, fakat çok çabuk kuruyor. Yani bir gözünüze rimeli sürüp diğer gözünüze geçene kadar sürdüğünüz rimel kuruyor, bu da aynı kirpik için 2. katı sürmeyi zorlaştırıyor ve yapışık hoş görünmeyen bir manzara ortaya çıkıyor. Başladığınız gibi bitirmeniz gerekiyor yani.

Bu sorunu da çözdükten sonra, rimelinde zamanla kıvamı oturduktan sonra değmeyin keyfinize!
Kirpik dibinizi bile simsiyah yapabilen bu maskaraya bu fiyatlara ulaşmak gerçekten harika. Verdiği hacim gün boyunca kalıyor, bunun yanı sıra kirpikleriniz adeta bir kazık kadar sert oluyor tabi ki.

İşte en çok dert yanılan kısımda bu galiba! Kirpiklere öyle güçlü tutunuyor ki birçok insan temizleme sırasında kirpiklerinin döküldüğünden şikayetçi. Başta bende bu sıkıntıyı yaşamıştım fakat bu rimel en güzel sıcak suyla çözünüyor! Yanlış duymadınız, göz makyajı temizleyicisi vs. kullanmadan önce sıcak suyla gözlerinizi narin bir şekilde akıtıyorsunuz. Sonra istediğiniz ürünü kullanabilirsiniz. Tek bir kirpik bile dökülmüyor.

O zamaan gelsin mi Türkan Şoray gibi bakışlar?

Sevgilerle...

Share
Tweet
Pin
Share
43 yorum
Merhabalar,

Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethediyor o yüzden de kestiremiyordum. Değişiklik olsun istediğim için hem kestirip hemde ombre yaptırmaya karar verdim. Saçlarım tahmin ettiğimden daha fazla kesildi. Kesilen saçıma birde ombre yaptırınca, kestirmem çokta fayda sağlamadı. Bende yeni bir saç bakım rutini arayışı içerisine girdim vee görenler saçlarımdaki değişime hayran kaldılar.

Peki saç bakım rutinim nasıl?

Öncelikle indirim kovalayıp, hemen alışveriş sepetinize DAX- Supergro' yu atıyorsunuz. Detaylarını ayrıca paylaşmak istiyorum bu ürünün, o yüzden çok fazla detaya girmiyorum şimdilik.

Duş öncesi; Saçlarınızın diplerine, uçlarına, her yerine sürüyorsunuz. İsterseniz yarım saat, isterseniz 3 saat bekletiyorsunuz.

Duş sırasında; Saçlarımı her hangi bir şampuanla iki kere yıkayıp, ardından tek sefer kremliyorum. Kremliyken belli bir süre bekletiyorum saçımda.

Duş sonrasında; Havlu yardımıyla saçımın ıslaklığını alıyorum. Daha sonra Elseve - Saç güzelleştirici krem yada yağını kullanıyorum. Saçlarım henüz daha nemliyken geniş ağızlı tarakla ( ben 5 dişli kullanıyorum.) tarıyorum. 

İPUCU: Saçlarımı taradıktan sonra çok çok az miktarda hindistan cevizi yağını uçlarına sürüyorum.

Böylece parlayan, sağlıklı görünen ve hızla kendini toparlayan bir bakım rutini oluşturdum. Umarım beğenmişsinizdir ve uygularsınız :)

Sevgiler...

Share
Tweet
Pin
Share
17 yorum

Merhabalar,

Piyasada çok sık gördüğümüz siyah maskeleri bir de ben denemek istedim! Malum siyah noktalar herkesin kabusu...

Gelelim ürünümüze; Black Mask



Ben ürünü eczaneden 20 TL' ye temin ettim. Ürün tutkal kıvamında oldukça yoğun ve kokusuz. Önceliği siyah noktaların yoğun olduğu, burun çevreme verdim. Maskeyi sürdükten sonra 15 dakika kadar kuruma süresi var ve yüzünüz biraz da olsa geriliyor. Ben ince şekilde sürmeyi tercih ettim. Çekerken yüzünüzdeki tüyleri de alıyor tabi ki, asıl acıtan kısmı da orası. 

Peki siyah noktaları alıyor mu derseniz? Almıyor. Tekrar tekrar şans verdim ve duş sonrası gözenekleriniz yumuşamış iken daha etkili olduğunu gördüm. Tamamen temizlemesede  bir siyah nokta bandı kadar alıyor. Ama kesinlikle duş sonrası kullanılması gerekiyor yoksa kuru kuruya canınızı acıtmış oluyorsunuz. 

Siyah nokta bantlarıyla kıyaslamak gerekirse, çokta bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Fiyat açısından bakıldığında ise 2 - 4 - 6 'lı siyah nokta bantlarına 15-20 TL arası fiyat vermektense 150 ml olan bu ürünü almak çok daha mantıklı :)

Sevgiler...
Share
Tweet
Pin
Share
25 yorum
Merhabalaar,

Uzun zamandır yokum yine buralarda...

Aslında şu an bile o kadar yorgunum ki.
ama yinede bu zamanlarım yazılı kalsın istedim blogumda.




İnsan; hayatı boyunca kendine hedefler koyar, hayaller kurar. Allah çirkin şansı mı verdi yoksa kalbim temiz diye mi oldu bilmem ama hayallerim hep gerçeğe dönüştü. Hayalini kurduğum hedefe adım adım yaklaşıyorum gün geçtikçe.

Kim derdi ki Dilara bir gün üniversiteden mezun olacak, üstüne birde yüksek lisansa başlayacak! diye. Evet oldu. Hep dilimde olan ama asla gayret göstermediğim, bir kaç denemeden sonra da hayallerinin yıkıldığı, kendini yetersiz hisseden bu Dilara, yüksek lisansa başladı. Hem de ilk yılında, Samsun'da, evinden bilmem kaç kilometre uzakta.

İstemek başka,yaşamak başkaymış onu anlıyorum şu sıralar. Üniversite zamanlarına hiç benzemiyor, göründüğü kadar hafife alınacak bişey de değilmiş. Gecem gündüzüme karışıyor diyemesem de
sabah 9 akşam 5 benim için ne demek siz düşünün...

Sen Antalya'dan kalk Samsuna yüksek lisans yapmaya gel, oldum mu artık karadenizli. Onun dışında Samsun gerçekten güzel şehir, karadenizdeymişsin gibi hissetmiyorsun bildiğin metropol. Ama gel gelelim ki çok fazla kafamın uyuşacağı insan yok gibi gözüküyor. Eğer öyle olursa burada hayat baya zor gibi görünüyor. Gerçi sunumlardan, okuldan bana sosyalleşmek için zaman kalırsa tabi ki.

En başta da dediğim gibi buraları boşladım biraz ama en kısa zamanda düzenimi oturtup yazın olduğu gibi sıklıkla yazmayı planlıyorum.

Hayatım değişiyor! burası hep aynı kalıyor. Sevgiler...
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalaar

Bir önceki yazımda Burun Ameliyatı olmadan önce vermeniz gereken kararlardan, dikkat etmeniz gerekenlerden bahsetmiştim. Okumak isterseniz ve eski burnuma bakmak isterseniz buradan yazıya ulaşabilirsiniz.

Bugün ise Ameliyat günümden ve sonrasındaki zorlu bir kaç günden bahsetmek istiyorum.

Daha önce hiç ameliyat olmamış birisi olarak ameliyattan bir gün öncesinde beni bir korku sarmadı desem yalan söylemiş olurum. En çok korktuğum şey NARKOZdu. Yine ve yine internette narkoz hakkında bir sürü yazı okuyup gece uykularımı kaçırdım. Neymiş efendim, narkozda uyananlar oluyormuş, acı hissedenler mi dersin diğer dünyaya gidip gelenlerimi dersiniz anlatamam. Genel olarak bahsedilen ise 10a kadar saydırıyorlarmış yada adını okulunu falan soruyolarmış, siz konuşuyorken de bir bakmışsın bayılıyormuşsun. Heyecanımı ve korkumu istediğim şeye kavuşacağımı düşünerek sakinleştiriyordum.

Ameliyattan 12 saat öncesinde yeme - içme olayını kesiyorsunuz. Benim ameliyatım 12'de başlayacaktı o yüzden de 11 gibi hastanedeydik. 1 gece hastanede kalacağım için ufak bir çanta hazırlamıştım önce odama yerleştim. Hastaneye gelince heyecanım doruk noktasına ulaştı, normalde de çok hoşlanmam zaten hastanelerden. Narkoz seviyesini ayarlamak için size yaşınız, kilonuz, varsa hastalığınız vs. soruluyor. Sonrada ameliyat elbisesini giyip beklemeye başlıyorsunuz. Okuduğum yazılarda öncesinde hep sakinleştirici veriliyor ve sedyeyle ameliyathaneye götürülüyordu. Hemşire hadi gidelim dediğinde şaşırdım  hani sakinleştirici yapmadınız dedim. Güldü ve gerek yok gayet iyisin dedi, annemle yürüyerek ameliyathane kapısına kadar geldik sonrasında ameliyathaneye girdim, ameliyat masasına yattım. Bütün bunları şimdi düşününce Aferin be bana! diyorum. 

Damar yolumu açtılar; adımı, nereli olduğumu, nerede okuduğumu falan sormaya başladılar. Bayılıcakmıyım şimdi? diye sordum. Daha ilacı vermedik kötümü hissediyorsun kendini diye sordular. İnternette hep öyle yazıyordu dedim, güldük. Şimdi nasıl diye sorduklarında etraf bulanıklaşıyor dedim ve gözümü odada açtım :)

Ameliyatım 3 saat kadar sürmüş. Narkozu vücudtan atarken üşüyeceğim söylenmişti fakat üşüme yaşamadım, ayılmam da gayet kolay oldu. Bol bol sıvı tüketmem gerektiği söylenmiş anneme. O sebeple de sık idrara çıkarak direncimi kolay sağlayacakmışım. Herhangi bir ağrı, acı hissetmiyordum ayrıca hiç bir yerimde de morarma olmamıştı. Bu konuda çok şanslıydım. Arada hafif hafif kan sızıntıları oluyordu burnumdan onuda gazlı bezle temizliyorduk. Onun dışında herşey normal gidiyordu. Nefes alabiliyordum, acı hissetmiyordum. Doktor ziyaretime geldi herşeyin yolunda gittiğini harika bir burun yaptığını söyledi. Hatta ameliyatın çok kolay geçtiğini, tampon bile koymadığını söyledi. O an neden nefes alabildiğimi anladım :) 

Beni zorlayan, dik vaziyette uyumak ve gecenin ilerleyen saatlerinde burnun içindeki kan ve kuruyan kabuklar yüzünden rahat nefes alamamak oldu. Bu yüzden de ağzımdan nefes aldığım için dudaklarım kurumaya başladı. Gazlı bezi, soğuk suyla ıslatıp ağzıma alıp emiyordum, bulabildiğimiz en mantıklı çözüm bu olmuştu. Bir ara daralır gibi olunca rahatlamam için hemşire sprey uyguladı. Bunun dışında ameliyat sonrası hiç bir şekilde ağrım olmadı ve ağrı kesici almadım, sadece ameliyat sonrası verilen bir antibiyotik verdiler o kadar. Ayrıca her yarım saatte bir 15 dakika buz uygulaması yapıyorsunuz, hem morarmayı önlemek hemde şişliği indirmek için. Neredeyse sıfır uykuyla o günüde atlatmıştık.

Sabah doktorum kontrollerimi yaptı, sonra bebe aspiratörü gibi vakumlu bir şeyle burnumun içindeki kuruyan kabukları temizledi. Yapmam ve yapmamam gerekenlerin listesini verdi. 2 ay gözlük takmamı yasakladı. Reçete yazdı ve reçetede; burun temizleyici sprey, burun içindeki kabukları nemli tutacak bir sprey, daraldığımda kullanmam için açıcı bir sprey, ve yağlı bir krem vardı.

Ameliyat sonrasında ise; Burun temizleyici spreyi kullanmakta çok zorlandım. Buz koyma sürem yarım saatten bir saate çıktı. Ayrıca dudaklarım kurumaya devam etti bu süre boyunca lipbalm en büyük dostunuz oluyor ve evet dik yatmaya alışıyorsunuz!


Hastaneden taburcu olurken

Uzun bir yazı oldu, sıkılmadan okuduysanız teşekkür ederim. Sormak istedikleriniz olursa çekinmeden yorum bırakabilirsiniz :)

Dikişlerimin alınması, alçının çıkması, bandaj takılması, burnumla ilk karşılaşmam bir sonraki yazıda...

Sevgiler...

Share
Tweet
Pin
Share
8 yorum
Merhabalaar,

Cosmetica 13. Yılına özel %70'e varan özel bir indirim yaptı! 

Biz kozmetik severler de bayram ettik tabi ki. Kendimi şartlamıştım bir şey almayacağım diye ama karşı koyamadım. Yinede frenledim kendimi. Bu kadarla kurtuldum.



Alışverişimin en pahalı ürünü Loreal True Match Fondöten. Biraz bronzlaştığım için Golden Beige rengini tercih ettim, umarım fazla sırıtmaz. Fiyatı: 19,90 TL

Diğer pahalı ürün ise Note Full Coverage Concealer. Kesinlikle denemek istediğim bir üründü. %60 indirimi kaçıramazdım. Fiyatı: 10,90 TL

İtiraf ediyorum sırf ucuz diye aldım ama fırçası gerçekten güzel, neyden bahsettiğimi anlamışsınızdır. Cecile Sexy Volume Maskara. Fiyatı: 4,90 TL

Duştan sonra saçımı açmak için mutlaka sıvı saç kremi kullanmam gerekiyor, o yüzden de bu devasa boydaki Bioflex Mavi Suyu'nu aldım. Fiyatı: 4,80 TL

Belli bir miktar alışverişe indirimli ürünler vardı. Alix Avien Kajal göz kalemi 2 TL'ye düşüyordu. Onu da stokladım bakalım.

Bence karlı bir alışveriş oldu. Neredeyse True Match indirimsiz fondöten fiyatına tüm alışverişimi yapmış oldum :)
 Sevgiler...
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Daha Yeni Yayınlar
Önceki Yayınlar

Dİlara Peker

About Amalie

Sosyal Ağ

Bumerang - Yazarkafe

Instagram

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

  • KOZMETİĞE DAİR HERŞEY 1 YAŞINDA!!! İLK ÇEKİLİŞİYLE (KAPANDI)
    Merhabalar , Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bl...
  • Yıl olmuş 2021
     Merhabalar, (Artık sadece mail giriş cümlesi benim için bunu yazmak, nereden nereye... ) Yıl olmuş 2021.  En son 2019'da yazmışım geri ...
  • 1 ALANA 1 BEDAVA!! ; CİTY COLOR FAR
    Merhabalaar, Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyand...
  • BURUN AMELİYATI OLDUM! / AMELİYAT ÖNCESİ DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
    Merhabalaar, Size bugün uzun zamandır hayalini kurduğum şeye kavuşmamı adım adım anlatmak istiyorum. Ben burnuyla barışık olmayan b...
  • YANMIŞ SAÇ BAKIMI
    Merhabalar, Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethed...

Blog Arşİvİ

. | .| . .