Dilara PEKER

Blogger tarafından desteklenmektedir.
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • KATEGORİLER
    • Alışverİş
    • Bakım
    • Güzellik
    • KİşİSEL
    • Sağlık
    • Ürün İnceleme
  • İletİşİm
Merhabalaar,

Uzun zamandır ürün yazısı yazmadığımı farkettim. Ve bu şansı yaz aylarında kullanmaktan çekindiğimiz fondötene verdim. Rahatlıkla kullanabileceğimiz en uygun fondöteni sizlerle buluşturmak istiyorum.
ta ta taam ;  WAKE ME UP fondöten.



Bu fondöten daha Türkiye'ye gelmeden methini duymuştuk zaten. Dört gözle buluşmayı bekliyorduk ki Watsons imdadımıza yetişti, fakat sınırlı renk seçenekleriyle. Ben en açık rengi olan 100 ivory'i kullanıyorum. Çok büyük renk farklılığı yaşamıyorum. Bu fondöteni diğerlerinden ayıran özelliği sadece ismi değil, glowy görünüm yaratması. Yani içinde ışıltılar var bu yüzden de yüzünüzü olduğundan canlı gösteriyor. Zaten bu espriyi adında olduğu gibi kapağında da kullanmışlar. Cam şişede oluşu seyahatte biraz korku yaratsa da baya sağlam öyle düşmeyle falan kırılmıyor. Akışkan yapıda olduğu için ağzının pompalı olması kullanış kolaylığı sağlıyor. Konudan konuya atlıyor gibi olarabilirim fakat birde 15 spf içeriyor yani güneşten koruma özelliği var.



Cildimin kaymak gibi olmasını bende isterdim fakat sivilce sorunsalı yaşıyorum. Aslında sivilcelerim biteli çok oldu ama izlerinden kurtulamıyorum. Kapatıcılığı oldukça iyi gördüğünüz gibi. Karmadan yağlıya dönük bir cilt yapım var fakat rahatlıkla kullanabiliyorum. Pudralı gibi bir his bırakıyor tenimde. Hafif yapılı olması, kullanımının kolay olması ve cilde ışıltı katması benim hoşuma gidiyor.

NOT: Ben yüzünüze fırçayla kat kat uygulamanızı tavsiye ediyorum. Eğer bir pompa bi yanağa diğer pompa diğer yanağa diye uygularsanız pırıl pırıl parlamanız kaçınılmaz olur.

NOT: Cildinizde pürüzlük  yada sivilce varsa bence bu doğru fondöten olmaz çünkü dahada belirginleştiriyor. Ben buradayım diye bağırıyor!

NOT: Mezuniyet, düğün vs. gibi fotoğraf çektiriceğiniz özel zamanlarda kullanmayın çünkü içinde güneş koruyucu var ve bu flaşı emerek kısaca hortlak gibi çıkmanızı sağlayacaktır.

Umarım beğeneceğiniz bir yazı olmuştur. 

Sevgileer.
Share
Tweet
Pin
Share
6 yorum
Merhabalaar,

Daha önce bir gece makyajı postu yazmıştım zaten ilk makyaj postumdu. Onu okumak için sizi buraya alalım.

Baharın gelmesiyle heryerde renkli makyajlar görmeye başladık. Ben kendime pek yakıştıramasam da sizler için renkli makyaj postu hazırladım. Şahsen ben bu makyajla dışarı çıkamam, dışarda böyle gezen insanlarda görmüyorum zaten. Maksat eğlenelim!


Ozamaan hadi başlayalııım;

1) Ben öncelikle göz kapaklarım yağlı olduğu için bir göz bazı kullandım.

2) Daha sonra açık pembe rengini tüm göz kapağımın kris bölgesine kadar uyguladım.


3) Sonrasında mavi renkle köşelerden başlayarak pembeyi dağıttım.

4) Pembe ve mavinin kesişim noktasına yeşil uygulayarak dağıttım.

5) Mor ve mavi renklerini karıştırarak gözümün altına uyguluyorum ve yukarı doğru uzatıyorum.


NOT: Göz altlarım neden böyle çıkmış fotoğrafta anlayamadıım. Ay çok korkunç!

6) Rimelimizi sürüyoruz ve göz makyajımız tamam..





7)  Anneler günü alışverişinde aldığım pembe tonlarında ki burada bahsettiğim  allığı, renkleri karıştırarak uyguladım.

8) Dudaklarıma ise 24 numaralı ruju sürdüm, üstünden gloss geçerek daha yazlık durmasını sağladım.

Umarım beğenmişsinizdiir. 

Yorumlarınızı bekliyorum. 

Öpüldünüüz.

NOT: Fotoğrafların kalitesi için bu seferlik özür dilerim.
Share
Tweet
Pin
Share
3 yorum
Merhabalaar,


Temiz ve bakımlı duran eller her zaman ilgi odağı olmayı başarmıştır. Kırmızı oje kadar, nude tonlarında ki ojelerle de bunu yakalamak mümkün. Sonunda ben nude ojemi buldum. Sende abartma her markanın nude renkleri var diyebilirsiniz ama önemli olan tırnaklarınızda duruşu ve ten renginize uyumlu olması. Ben elime en yakışanı flormarda buldum. Flormar 344 numara. Tırnağınıza hafif bir parlaklık katıyor ve tam örtücü! ama ben tek kat uygulamayı seviyorum. Tırnakta tamamen homojen yayılıyor, sürme izi kalmıyor. Zaten oldukça akışkan. Oldukça da dayanıklı. Bu benim ojemin 3.günü ve soyulma olmadı! Umarım beğenirsinizz. 




 NOT: Çok küçük yaştan beri tırnak yemenin dezavantaji; yamuk parmaklar.

Sevgileer.
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Merhabalaar,

Ayağım kırıldı, vizeler başladı sonrasını finaller takip etti falan derken, finallerde bitti ve Antalya'ya dönme vakti geldi de çattı bile.

Eskişehir'de havalar ne kadar soğuk olsada Antalya yazı çoktan getirdi. Bu yaz staj yapacağım için kıyafetlerimi ona göre ayarlamak zorunda kaldım. O yüzden eşyalarım da baya baya fazlaydı. Tek başıma otobüsle dönmeyeceğim için çok mutluydum. 

Öğle saatlerinde Eskişehir'den yola çıktık. Yollar sanırım haftaiçi olduğundan sakindi. Aslında sürekli gidip geldiğim bir yol fakat bugün havanın büyüsüyle daha bi güzel geçti yolculuğum. Bende sizler için elimden geldiği kadar fotoğraflamaya çalıştım. Umarım beğenirsinizz. 



 Annem küçükken beni okula gidiyorlar diye kaldırırdı, ne çabuk büyüdük yahu!


Biz yolculuğa devam ederken bi yerlerde yağmur yağdığı aşikar.




Sadece belli arazilerde özel izinle yetiştirilen haşhaş tarlaları.



2 saat sonra Afyon'a geldik. Özdilek'te bir çay molası verdik. Kaşla göz arasında annemle Afium'u da gezdik.





Uzun bir yol boyu bizleri takip değirmenler...


Yağmurda öyle.

4 saat kadar sonra Burdur'da yemek molası verdik tekrardan.
Burdur gölünün suyu baya azalmış geldi bana.




 Bütün o yağmuru, kötü havayı sanki biz görmemişiz gibi güneşli ve sıcak bir Antalya karşıladı bizi.

Umarım beğenmişsinizdir.
Sevgileer.
Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Merhabaa iyi geceler,

Bu saatte post olur mu demeyin hiç. Kısacık bişey söyliceem size.


Asitli içeceklerin zararlarını bilmeyen kalmadı artık. En önemlisi de kilo yapıyor kızlaar! Yaz kapıya dayanmışken kendinizi frenleyin vee komposto için. Komposto hem ödem attırır, hem şişkinliğinizi alır, hem hazımsızlığı giderir, hem kan şekerinizi düzenler, çok afedersiniz ama tuvalete çıkmayı kolaylaştırır, kilo yapmaz!

En önemlisi ise doğal...

Her meyveden yapılacak bişey. Ekstra şeker koymanıza bile gerek kalmıyor çoğu meyvede. Annem şu bildiğimiz yeşil eriğin kızarmaya başlayanlarından yaptı geçen gün, içmeye ve yemeye doyamiyoruz.

Sağlıklı ve iyi geceler diliyoruum.

Share
Tweet
Pin
Share
6 yorum
Merhabalar,
Yaz kısa süreli yüzünü gösterir gibi olsada yağmur ve soğuk tam gaz devam ediyor. Bizlerde yaza adapte olmuş, rengarenk olma hevesindeyken tam anlamıyla hevesimiz kursağımızda kaldı.


Bu kasvetli günlere renk katmak adına bende ojelerimi ve takımlarımı renkli seçiyorum. Bugün flormarın 429 numaralı ojesini sürdüm ve turkuaz kolyemle kombinledim. Renk iddialı görünsede kotlarla falan uyumu hoş oluyor. Tek kat sürmede renk vermesi iyi fakat ışıkta tırnağın şeffaflığının görünmesi en nefret ettiğim şeydir. O yüzden ben iki kat uyguladım. Siz nasıl buldunuz rengini?
Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
 Merhabalaar,

Hepimizin sorunu saçlarımızın ipek gibi olmaması, ışıl ışıl parlamaması ve en önemlisi kolay taranmaması; bu sebeple de saçlarımızın koparak dökülmesi.

Benim saçlarım gür ve kıvırcık. Taraması oldukça güç olduğundan sürekli saç kremi kullaniyorum. Bir insanın saç kreminden beklentisi ne kadar yüksek olabilir diyorsaniz eğer bu ürün sizi yanıltacak.

Evet ürünümüz ; Isana Hair Professional

 

Bir Rossmann hastası olarak bu saç kremi hiç dikkatimi çekmemişti. Anneler gününde annem farketti. Indirimli fiyatımı normal fiyatımı bilmiyorum fakat ben 3 TL'ye aldım. Fiyatına göre inanılmaz denecek bir ürün. Bence fiyatı ne olursa olsun hakediyor. 

Bu fiyata bu kalitede ambalaj ve ürün hala inanamiyorumm! Kapağı basarak açılan şişelerden. Yalnız tasarruflu kullanım için deliğini pek bi küçük yapmışlar, sıkmaktan şişenin şekli değişti :)) 

Duştayken ıslak saçıma uyguluyorum. Klasik saç kremleri gibi biraz beklettikten sonra yıkıyorum. Neden bilmiyorum fakat yıkarken biraz köpürme yapıyor. Diğer saç kremlerindeki gibi ıslak saçta yumuşaklık, kayganlık hissini hissetmiyorsunuz. Vee bence en önemlisi kendine aşık edebilecek derecede güzel bir kokusu var. (Biraz erkek parfümlerini andırıyor gibi)

Sonrasında ise mükemmel bir yumuşaklık! Taramada hiç zorluk çekmiyorum. En ufak hareketle saçımın düğümleri çözülüyor. Saç kuruyunca yumuşaklığı, parlaması artıyor adeta. Kokusu ise günlerce saçınızda kalıyor. Ve ağırlık yapmıyor yanii saçınız volumünü kaybetmiyor.


Içeriğinide sizin için paylaşıyorum.
En önemlisi ise paraben ve silikon içermiyor fakat kuaförlerce onaylanmış nasil oluyor onu bilemedim??

Kısaca mutlaka denemeniz gereken mükemmel bir saç kremi. Alın, deneyin, pişman olmayacaksınız ve bana dua edeceksinizz. 

Sevgilerlee

Share
Tweet
Pin
Share
2 yorum
Daha Yeni Yayınlar
Önceki Yayınlar

Dİlara Peker

About Amalie

Sosyal Ağ

Bumerang - Yazarkafe

Instagram

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

  • KOZMETİĞE DAİR HERŞEY 1 YAŞINDA!!! İLK ÇEKİLİŞİYLE (KAPANDI)
    Merhabalar , Blog macerama geçen sene bu gün başlamıştım, zaman gerçekten de çabuk geçmiş. Kozmetiğe merakım 3 yıl önce başladı, diğer bl...
  • Yıl olmuş 2021
     Merhabalar, (Artık sadece mail giriş cümlesi benim için bunu yazmak, nereden nereye... ) Yıl olmuş 2021.  En son 2019'da yazmışım geri ...
  • 1 ALANA 1 BEDAVA!! ; CİTY COLOR FAR
    Merhabalaar, Gratislerde satılan şu CİTY COLOR farları mutlaka biliyosunuzdur. Küçük ve şirin olmalarıyla herkeste alma isteği uyand...
  • YANMIŞ SAÇ BAKIMI
    Merhabalar, Saçlarım konusunda şanslı mı yoksa şanssız mıyım bilemiyorum. O kadar yıpranmış saçlara sahiptim ki, uzunluğu gönlümü fethed...
  • RİVAL DE LOOP YOUNG EYESHADOW BASE
    Merhabalar, Göz makyajı yapmayı sevenlerin elinden düşmeyen ürünlerden biriside muhakkak göz bazıdır. Göz bazını, özellikle göz kapağı yağ...

Blog Arşİvİ

. | .| . .